Translation of "Alışveriş" in English

0.008 sec.

Examples of using "Alışveriş" in a sentence and their english translations:

Alışveriş yaptım.

I've done the shopping.

Bu alışveriş merkezinde alışveriş etmeyi seviyorum.

I love shopping in this mall.

Tom genellikle alışveriş merkezinde alışveriş yapar.

Tom usually shops at the mall.

O alışveriş merkezinden alışveriş etmeyi severim.

I like to shop at that mall.

Tom alışveriş merkezinde biraz alışveriş yaptı.

Tom did some shopping at the mall.

- AVM'ye biraz alışveriş yapmaya gidiyorum.
- Alışveriş merkezine biraz alışveriş yapmaya gidiyorum.

I'm going to the mall to shopping.

Alışveriş yapmak mı?

Is it going shopping?

Üniversite, alışveriş, müzik.

College, shopping, music.

Alışveriş merkezine gittim.

I've been to the mall.

Annem alışveriş yapıyor.

My mother is doing the shopping.

Bu, alışveriş günüdür.

It's market day.

Tom alışveriş yapıyor.

Tom is shopping.

Markette alışveriş yapıyorum.

I am doing shopping at the market.

Alışveriş merkezini dolaştık.

We wandered round the shopping center.

O alışveriş bağımlısı.

- She's a shopping addict.
- She's addicted to shopping.

Alışveriş yapmayı seviyorum.

I love shopping!

Alışveriş merkezine gidiyoruz.

We're going to the mall.

Biraz alışveriş yapacağım.

I'm going to do some shopping.

Nerede alışveriş yaparsın?

- Where do you shop?
- Where do you go shopping?

Henüz alışveriş yapmıyorum.

I haven't been shopping yet.

Alışveriş merkezine gidelim.

Let's go to the mall.

Alışveriş merkezi nerede?

Where's the shopping center?

Alışveriş çantam kırıldı.

My shopping bag broke.

Dışarıda alışveriş yapıyordum.

I was out shopping.

Henüz alışveriş yapmadım.

I haven't gone shopping yet.

Biraz alışveriş yaptım.

I did some shopping.

- Alışveriş merkezindeyim.
- AVM'deyim.

I'm at the mall.

Sami alışveriş merkezindeydi.

Sami was at the mall.

Sami alışveriş yapıyordu.

Sami was shopping.

Alışveriş yapmayı severim.

I like shopping.

Bazen alışveriş yapıyoruz.

Sometimes we go shopping.

Alışveriş merkezine gitmeli miyiz?

Should we go to the mall?

Onlar dışarıda alışveriş yapıyorlar.

They are out shopping.

Alışveriş bölgesinde amaçsızca dolaştık.

We wandered aimlessly around the shopping district.

Alışveriş merkezi terk edilmiş.

The mall is deserted.

Alışveriş beni mutlu ediyor!

Shopping makes me happy!

Ona alışveriş yaptığımı söyle.

Tell her that I am doing shopping.

Nasıl alışveriş yapılacağını biliyor.

He knows how to do shopping.

O bir alışveriş bağımlısı.

- She's a shopping addict.
- She's addicted to shopping.

Hâlâ etrafta alışveriş yapıyorum.

I'm still shopping around.

Alışveriş merkezine gitmek istiyorum.

I'd like to go to the mall.

Ben alışveriş merkezine gidemem.

I can't go to the mall.

Alışveriş yapmaktan nefret ediyorum.

I hate shopping.

Tom nerede alışveriş yapar?

Where does Tom shop?

Tom alışveriş merkezine gitti.

Tom has gone to the mall.

Arkadaşlarımla alışveriş merkezine gittim.

I went to the mall with my friends.

Alışveriş yapmayı sevmek isterdim.

I would love to go shopping.

Bayılana kadar alışveriş yap.

Shop till you drop.

Alışveriş merkezine Tom'la gitmeliydim.

- I should've gone to the mall with Tom.
- I should have gone to the mall with Tom.

Bütün gündür alışveriş yapıyorum.

I've been shopping all day.

Tom'la birlikte alışveriş yapıyorum.

I've been shopping with Tom.

Tekrar alışveriş yaptığını anlıyorum.

I see you've been shopping again.

Tom alışveriş merkezine gidecek.

Tom is going to the mall.

Alışveriş konuşmayalım, tamam mı?

Let's not talk shop, OK?

Onunla birlikte alışveriş yapıyordum.

- I've been shopping with him.
- I've been shopping with her.

Ne zaman alışveriş edersin?

When do you shop?

Tom dışarıda alışveriş yapıyor.

Tom is out shopping.

Alışveriş için sana teşekkürler.

Thank you for shopping.

Çocuklar için alışveriş yapmıyoruz.

We don't market to children.

Alışveriş merkezinde Tom'la karşılaştım.

I ran into Tom at the mall.

Onlarla birlikte alışveriş yapıyordum.

I've been shopping with them.

Tom çevrimiçi alışveriş eder.

Tom shops online.

Ben alışveriş merkezine gidiyorum.

- I am going to the mall.
- I'm going to the mall.

Nerede biraz alışveriş yapabilirim?

Where can I do some shopping?

Biz alışveriş yapmak zorundayız.

We have to do the shopping.

Tom'la alışveriş yapmayı seviyorum.

I like shopping with Tom.

Görüyorum ki alışveriş yapmışsın.

I see you've been shopping.

Onlar alışveriş mi yapıyorlardı?

Were they shopping?

O alışveriş ediyor muydu?

Was she shopping?

Alışveriş yapmak için dışarıdaydık.

We were out shopping.

İstediğiniz yerde alışveriş yapın.

Shop wherever you want.

Alışveriş merkezimden çıkmanı istiyorum

I want you out of my shopping mall.

Bugün alışveriş yapmanı istiyorum.

I want you to do the shopping today.

Fadıl alışveriş merkezine gitti.

Fadil went to the mall.

Leyla alışveriş merkezine gitti.

Layla went to the mall.

Leyla alışveriş çılgınlığına gitti.

Layla went on a shopping spree.

Kızımla haftalık alışveriş yapacagiz.

- I will go weekend shopping with my daughter.
- I will do my weekend shopping with my daughter.
- I will do the weekend shop with my daughter.

Bir alışveriş listesi hazırladım.

I made a shopping list.

Biraz alışveriş yapmak istiyorum.

I want to do some shopping.

Kendi alışveriş torbamı getirdim.

I brought my own shopping bag.

Tom alışveriş yapmayı sever.

Tom loves shopping.

Burada alışveriş yapmayı seviyorum.

I love shopping here.

Çarşıya alışveriş yapmaya gitti.

He went downtown to do shopping.

Tom'u alışveriş çılgınlığı bastı.

Tom went on a spending spree.

Neden alışveriş merkezine gitmiyoruz?

Why don't we go to the mall?

- Ben hep burada alışveriş yapıyorum.
- Ben hep buradan alışveriş yaparım.

I shop here all the time.

- Bu alışveriş sepetini kullanabilir miyim?
- Bu alışveriş arabasını kullanabilir miyim?

Can I use this shopping cart?

- Sami bir alışveriş merkezine gitti.
- Sami bir alışveriş merkezini ziyaret etti.

Sami visited a shopping center.