Translation of "Dışında" in Chinese

0.040 sec.

Examples of using "Dışında" in a sentence and their chinese translations:

- Şehrin dışında yaşıyorum.
- Kentin dışında yaşıyorum.

我住在那座城市外面。

- Yurt dışında eğitim görmekteyim.
- Yurt dışında eğitim görüyorum.

我出國留學。

- Balık suyun dışında yaşayamaz.
- Balıklar suyun dışında yaşayamaz.

魚離開水就無法生存。

Benim dışında herkes meşgul.

除了我以外,大家都很忙。

Babasının rızası dışında evlendi.

她違背了她父親的意願結了婚。

Biz onu oranın dışında yaptık.

我們從那裡逃了出來。

Oda eski yatak dışında boştu.

房間除了一張破舊的床以外,就甚麼也沒有了。

Odanın dışında bir süre bekleyin.

在房間外面等待片刻。

Hayatının çoğunu yurt dışında yaşadı.

他大半生都住在国外。

O, yurt dışında eğitim gördü.

他出国留学了。

O, yıllarca yurt dışında yaşadı.

他居住在國外多年。

O, İngilizcenin dışında Almanca konuşur.

除了英文,他還說德文。

Onun dışında herkes soruyu cevapladı.

只有她沒有回答問題。

Babam asla yurt dışında bulunmadı.

我父親從來沒有出過國。

On yıl yurt dışında yaşadım.

我住在國外十年了。

Amcam yıllarca yurt dışında yaşadı.

我叔叔住在國外很多年了。

Penceremin dışında öten kuşları duyabiliyordum.

我能听见鸟在窗外歌唱。

Onların dışında herkes terk etti.

除了他们,每个人都留下了。

Pencerenin dışında birinin bağırdığını duydum.

我听到窗外有人大叫。

Dillerin dışında, teknolojiyle de ilgileniyorum.

除了语言,我也对技术感兴趣。

Pazar dışında her gün çalışırım.

- 除了星期天我每一天都工作。
- 我除了星期天外每天都上班。

O kendi isteği dışında planlarından vazgeçti.

她違背己願放棄了她的計畫。

O yurt dışında seyahat etmeyi sever.

他喜歡到國外旅行

Yurt dışında ne kadar süre kaldın?

你在国外待了多久?

Bu yıl defalarca yurt dışında bulundum.

我今年去了好几次外国。

Köprü yapmak, maliyetin dışında, uzun sürecektir.

撇開費用不說,建這座橋也會耗費不少的時間。

Daha önce hiç yurt dışında bulunmadım.

我以前从没去过国外。

Ağabeyim yurt dışında öğrenim görmek istiyor.

我哥哥要出國唸書。

Yurt dışında eğitim artık çok yaygın.

現在出國留學是很常見的了。

Piyano dışında bir enstrüman çalıyor musun?

除了钢琴以外,还会玩什么乐器吗?

Biraz meyve dışında hiçbir şey yemedi.

除了水果,他什么都没吃。

Sana bunun dışında bir şey vereceğim.

除了這個之外我會給你任何東西。

Arkadaşlarımdan biri yurt dışında öğrenim görüyor.

我有一位朋友在國外留學。

O zamandan beri yurt dışında kalmaktadır.

她从此就留在国外了。

Yurt dışında öğrenim yapmaya karar verdi.

她决定到国外留学。

Yurt dışında seyahat etme fırsatım oldu.

我有個到國外旅遊的機會。

Ben yurt dışında öğrenim görmeye karar verdim.

我決定出國留學了。

Ebeveynlerim yurt dışında eğitim yapmama itiraz etti.

我父母反對我出國留學。

Erkek kardeşim yurt dışında eğitim görmek istiyor.

我哥哥要出國唸書。

Gelecek yıl yurt dışında eğitim almak istiyorum.

我明年想出国留学。

İngilizce bilgisini tazelemek için yurt dışında eğitim gördü.

她在國外學習以便提升她的英語。

Onun kompozisyonu birkaç yazım hatası dışında çok iyi.

她的作文作得十分好,只不過有幾個字拼錯了。

Tom ve Mary'nin dışında odada hiç kimse yoktu.

除了汤姆和玛丽,房间里没有人。

Ben önümüzdeki yıl yurt dışında öğrenim yapmak niyetindeyim.

我打算明年出國留學。

O çok saçma. Bir aptalın dışında ona kimse inanmaz.

那是無稽之談。只有傻瓜才會相信。

Gözün görebildiği kadar mısır tarlaları dışında hiçbir şey görülemiyordu.

極目遠望,除了一大片小麥田以外,就甚麼也看不見了。

Yağışlı günler dışında o her gün yürüyerek işe gider.

除了下雨天以外,他每天都會走路上班。

O, okul dışında, evi olmayan, karton kutularda yaşayan insanları gördü.

在校外,她见到没有家的人们住在纸板箱里。

Karım ben yurt dışında seyahat ediyorken beni sık sık aradı.

我在国外旅行的时候,我老婆老给我打电话。

Rio de Janeiro, tehlikeli alanların dışında kaldığınız sürece tamamen güvenlidir.

如果你远离危险区域,里约热内卢就是完全安全的。

Eğer yurt dışında ilk yaşama deneyiminse, Kanada gidilecek iyi bir yerdir.

如果你是第一次到外國生活的話,加拿大會很適合你。

Neyse ki, tam Dima'nın uyuduğu sokağın dışında bir Armani mağazası vardı.

幸好,在狄馬睡覺的小巷外面,剛好有一家阿瑪尼。

Beş yuan paralar pirinç, ve on yuan paralar bronz dışında yapılır.

5元硬币是黄铜,10元硬币是青铜做的。

- Hiç yabancı bir ülkede bulundun mu?
- Hiç yurt dışında bulundun mu?

你有沒有去過外國?

El sıkışma yok, "haydi çak bir tane" yok, evin dışında sarılmak yok.

在户外不要握手,不要击掌,不要拥抱。

- Babam şehir dışında yaşıyor.
- Babam köyde yaşıyor.
- Babam kırsalda yaşıyor.
- Babam taşrada yaşıyor.

我父親住在鄉下。

Çin'de ve yurt dışında hayvanat bahçelerinde yetiştirilen birkaç tane ile birlikte, sadece birkaç yüz pandanın kaldığı tahmin edilmektedir.

据估计只有几百只遗留的熊猫,其中的少数圈养在中国和国外的动物园。