Translation of "Arkadaşına" in English

0.010 sec.

Examples of using "Arkadaşına" in a sentence and their english translations:

- Fotoğraf makinesini arkadaşına verdi.
- Kamerasını arkadaşına verdi.

He gave his camera to his friend.

- Senin arkadaşına ne anlattın?
- Arkadaşına ne anlattın?

What did you tell your friend?

Tom arkadaşına imrendi.

Tom envied his friend.

Sonra yanındaki arkadaşına dönüp

Then he looked at the dude next to him,

Eski arkadaşına düşman oldu.

She turned against her old friend.

O, arkadaşına İngilizce öğretiyor.

He teaches English to his friend.

Bob arkadaşına şikâyet etti.

Bob complained to his friend.

Arkadaşına danışırsan iyi olur.

You may as well ask your friend for advice.

O bir arkadaşına yazdı.

She wrote to a friend.

Erkek arkadaşına ne aldın?

What did you buy your boyfriend?

Tom bir arkadaşına yazdı.

Tom wrote to a friend.

Hediye için arkadaşına teşekkürler.

Thank your friend for the gift.

Neden erkek arkadaşına sormuyorsun?

Why don't you ask your boyfriend?

Senin kız arkadaşına rastladım.

I ran into your girlfriend.

Tom arkadaşına telefon etti.

Tom telephoned his friend.

O, yardım için arkadaşına başvurdu.

He turned to his friend for help.

O, arkadaşına üç kağıt yaptı.

He played a trick on his friend.

O, kız arkadaşına mesaj attı.

She texted her girlfriend.

O, nişanını avukat arkadaşına duyurdu.

She announced her engagement to her lawyer friend.

Ben Tom'un kız arkadaşına aşığım.

I'm in love with Tom's girlfriend.

O, erkek arkadaşına mesaj attı.

She texted her boyfriend.

O en iyi arkadaşına aşıktır.

She's in love with her best friend.

O, en iyi arkadaşına aşık.

He's in love with his best friend.

O bir arkadaşına mesaj attı.

She texted a friend.

Tom bir arkadaşına oyun oynadı.

Tom played a joke on his friend.

Kız arkadaşına merhamet göstermek zorundasın.

You have to show compassion to your girl.

Tom arkadaşına bir beşlik çaktı.

Tom high-fived his friend.

Parkta yürürken eski arkadaşına rastladı.

He came across his old friend while walking in the park.

En iyi arkadaşına aşık oldu.

He fell in love with his best friend.

Alejandra İtalya'daki mektup arkadaşına yazdı.

Alejandra wrote to her pen pal in Italy.

Torres topu takım arkadaşına gönderdi.

Torres booted the ball to his teammate.

Mary beni oda arkadaşına tanıttı.

Mary introduced me to her roommate.

Tom bir arkadaşına mesaj gönderdi.

Tom texted a friend.

Leyla erkek arkadaşına elveda dedi.

Layla said goodbye to her boyfriend.

Leyla mektubu yakın arkadaşına yazdı.

Layla wrote the letters to a close friend.

- Tom hücre arkadaşına kaçış planını anlattı.
- Tom koğuş arkadaşına firar planından bahsetti.

Tom told his cellmate about his plans to escape.

- Yılbaşı için kız arkadaşına ne aldın?
- Noel için kız arkadaşına ne satın aldın?

What have you bought your girlfriend for Christmas?

Nancy dün eski bir arkadaşına rastladı.

Nancy ran across an old friend of hers yesterday.

Kız arkadaşına yeni daktilosunu ödünç verdi.

The girl lent her friend her new typewriter.

O enerjilerini arkadaşına yardım etmeye yoğunlaştırdı.

He concentrated his energies on helping his friend.

Sen hiç arkadaşına tavsiyede bulundun mu?

Have you ever advised a friend?

Tom hala eski kız arkadaşına aşık.

Tom is still in love with his ex-girlfriend.

Erkek arkadaşım senin kız arkadaşına benziyor.

My boyfriend looks like your girlfriend.

Tom Mary'nin en iyi arkadaşına aşık.

- Tom's in love with Mary's best friend.
- Tom is in love with Mary's best friend.

Arkadaşına zarar vermek düşmanın istediğini yapmaktır.

To hurt a friend is to do what the enemy wants.

Bir beyefendi kız arkadaşına çiçekler almalı.

A gentleman should buy his girlfriend flowers.

Tom parkta eski bir arkadaşına rastladı.

Tom ran into an old friend in the park.

O en iyi arkadaşına aşık oldu.

She fell in love with her best friend.

Hiç erkek arkadaşına yalan söyledin mi?

Have you ever lied to your boyfriend?

Jake çabucak topu takım arkadaşına attı.

Jake quickly threw the ball in to his teammate.

O, arkadaşına konsere kadar eşlik etti.

She accompanied her friend to the concert.

O parkta yürürken eski arkadaşına rastladı.

She ran across her old friend while walking in the park.

Tom, arkadaşına bir YouTube videosu gösterdi.

Tom showed his friend a YouTube video.

Leyla bir arkadaşına bir mektup yazdı.

Layla wrote a letter to a friend.

Tom en iyi arkadaşına yalan söyledi.

Tom lied to his best friend.

Yolda yürürken eski bir arkadaşına denk geldi.

While walking down a street, he ran into an old friend of his.

Gerçekten bir oda arkadaşına ihtiyacın var mı?

Do you really need a roommate?

İlk kız arkadaşına hangi yaşta sahip oldun?

At what age did you have your first girlfriend?

Dün Tom beni yeni kız arkadaşına tanıttı.

Tom introduced me to his new girlfriend yesterday.

Birahanede Tom arkadaşına "son kadehi içelim!" dedi.

"Let's have one for the road!", Tom told his friend at the pub.

Tom en iyi arkadaşına bir mektup yazıyor.

Tom is writing a letter to his best friend.

Kız arkadaşına bir hediyelik eşya aldın mı?

- Did you get your girlfriend a souvenir?
- Did you get a souvenir for your girlfriend?

Sen hiç erkek arkadaşına yalan söyledin mi?

Have you ever told your boyfriend a lie?

O ikinci kez kız arkadaşına çiçek verdi.

He gave flowers to his girlfriend for the second time.

Noel için kız arkadaşına ne satın aldın?

What have you bought your girlfriend for Christmas?

Sami bir aile yemeği için arkadaşına katıldı.

Sami joined his friend for a family meal.

Sami yardım için en iyi arkadaşına başvurdu.

Sami turned to his best friend for help.

O kulübünü ziyaret ettiğinde eski bir arkadaşına rastladı.

He came upon an old friend when he visited his club.

Tom'un son kız arkadaşına karşı pinti olduğunu duydum.

I heard that Tom was mean to his last girlfriend.

O, erkek arkadaşına vurdu ve onun burnunu kırdı.

She hit her boyfriend and broke his nose.

O, kız arkadaşına tehdit edici bir mektup yazdı.

He wrote a threatening letter to his girlfriend.

Tom zorbalığa uğrayan bir arkadaşına yardıma geldiğinde dövüldü.

Tom was beaten up when he came to the aid of one of his friends who was being bullied.

Başkan Taft arkadaşına sıcak bir veda mektubu yazdı.

President Taft wrote a warm goodbye letter to his friend.

O güvenirliğini kaybetti çünkü bir arkadaşına ihanet etti.

He lost his credibility because he betrayed a friend.

O, ona, kız arkadaşına onu sevdiğini söylemesini istedi.

She advised him to tell his girlfriend that he loved her.

Mary bir resim çekti ve onu arkadaşına gönderdi.

Mary took a picture and sent it to her friend.

Sami yardımcı olacak birkaç iş arkadaşına ihtiyaç duydu.

Sami needed a few co-workers to assist.

Yuji arkadaşına yaz tatilindeki macerası hakkında bir hikaye anlattı.

Yuji told his friend a story about his adventure during the summer vacation.

Kız kardeşinin erkek arkadaşına karşı gizli bir aşkı var.

She has a secret crush on her sister's boyfriend.

Tom kendi resmini çekti ve onu kız arkadaşına gönderdi.

Tom took a picture of himself and sent it to his girlfriend.

Eğer paranı arkadaşına ödünç verirsen, paranı ve arkadaşını kaybedersin.

If you lend your money to your friend, you will lose your money and your friend.

Tom kız arkadaşına çok özel bir hediye vermek istedi.

Tom wanted to give a very special present to his girlfriend.

Birisi onun resmini çekerken arkadaşına gülmeye devam etmesini söyle.

Tell your friend to keep smiling when someone is taking a picture of her.

O, bir arkadaşına çok yorgun ve güçsüz hissettiğini söyledi.

He told a friend that he felt very tired and weak.

O, ona tüm parasını kız arkadaşına harcamamasını tavsiye etti.

She advised him not to spend all his money on his girlfriend.

Geçen hafta bana tanıştırdığın senin şu arkadaşına ne oldu?

What happened to that friend of yours that you introduced me to last weekend?

Yaramaz çocuklar arkadaşına kızın saçını çekmesi için gaz veriyorlar.

The naughty boys kept egging on their friend to pull the girl's hair.

Onu sonsuza kadar kaybetmek yerine, bir arkadaşına karşı sabırlı ol.

Have patience with a friend rather than lose him forever.

Tom yolda eski bir okul arkadaşına rastladı ama tanımamazlıktan geldi.

Tom met his former schoolmate in the street and acted as if he didn't know him.

O yerel bir kuyumcudan çaldığı bir yüzükle kız arkadaşına evlenme teklif etti.

He proposed to his girlfriend with a ring he had stolen from a local jewelry store.

Tom eşcinsel değildi ama Tom'un arkadaşları Tom'un kız arkadaşına Tom'un bir eşcinsel olduğunu söyledi.

Tom wasn't homosexual, but Tom's friends told Tom's girlfriend Tom was gay.

Hadi oyun oynayalım! On saniye için kız arkadaşına bakma. Sen kazandın - Bakmak için hiç kimsen yok.

Let's play a game! Don't look at your girlfriend for ten seconds. You won - you don't have anyone to look at.

- İyi bir eşe sahip olma konusunda kader onun yüzüne güldü.
- O, iyi bir hayat arkadaşına sahip olma şansına erişti.

He had the good fortune to find a good wife.