Translation of "ülkesinin" in English

Tom bunu ülkesinin yararına yaptı.

Tom did it for the sake of his country.

Öyle kahramanlar birinin ülkesinin gururudur.

Heroes like that are the pride of one's country.

Ülkesinin onun üstünde büyük etkisi var.

He has a great influence on his country.

Sami, ülkesinin bayrağını olimpiyatlarda gururla taşıdı.

Sami proudly held his country's flag at the Olympics.

Uruguay hala herhangi bir Avrupa ülkesinin gerisinde.

nations, Uruguay is still way behind any European country, let alone America.

Tom ülkesinin takımı turnuvadan elendiği zaman üzgündü.

Tom was sad when his country's team was eliminated from the tournament.

Arkadaşımdan ülkesinin birkaç madeni parasını göndermesini istedim.

I asked my friend to send me a couple coins of his country.

- Dünyanın en büyük ülkesinin devlet başkanı İngilizceyi anlamıyor.
- Dünyanın en geniş ülkesinin devlet başkanı İngilizceyi anlamıyor

The president of the largest country in the world doesn't understand English.

Tom ülkesinin dünyadaki en büyük ülke olduğunu düşünüyor.

- Tom thinks his country is the greatest country in the world.
- Tom thinks that his country is the greatest country in the world.

Curaçao ülkesinin toprakları, Curaçao ve Little Curacao adalarından oluşur.

The territory of the country Curacao consists of the islands Curacao and Little Curacao.

Belçikalı konsolosu bizi ülkesinin büyükelçiliğine yakın bir restoranda çaya davet etti.

The Belgian consul invited us to tea in a restaurant close to his country's embassy.