Translation of "ücretleri" in English

Ücretleri düşürmeni istiyorum.

I'd like you to drop the charges.

Ücretleri yükseltmeyi öneriyoruz.

We suggest raising the fees.

Onların ücretleri yükseldi.

Their wages went up.

Şangay'da taksi ücretleri pahalıdır.

The taxi fares in Shanghai are expensive.

Banka ücretleri beni öldürüyor.

The bank fees are killing me.

İptal ücretleri hızla artıyor.

Cancellation fees are rising fast.

Gidiş dönüş bilet ücretleri nedir?

What's the round-trip fare?

Taksi ücretleri gelecek ay artacak.

Taxi fares will go up next month.

Otobüs ücretleri iki yıl aynı kaldı.

Bus rates have stayed the same for two years.

Otobüs bilet ücretleri yüzde yirmi yükselmiştir.

The bus fares have been raised by 20 percent.

Onlar düşük ücretleri hakkında şikayet ettiler.

They complained about their low wages.

Oda Fiyatına servis ücretleri dahil mi?

Does the price of the room include the service charges?

O, üniversite ücretleri için ebeveynlerinin eline bakıyor.

He depends on his parents for his university fees.

İstatistiklere göre, erkek ücretleri kadınlarınkinden daha yüksek.

According to statistics, men's wages are higher than women's.

Metro ücretleri, 1 Nisan 1999'dan itibaren artırılacaktır.

Subway fares will be raised as of April 1st, 1999.

Ben gerekli vize ücretleri ödenene kadar seyahata gidemeyeceğim.

I won't be able to go travelling until the requisite visa fees are paid.

Bütün abone ücretleri bu yılın sonundan önce ödenmeli.

All subscriptions must be paid before the end of this year.

Bazen de aileler ücretleri daha fazla karşılayamayacak hâle geliyorlar.

And sometimes, their parents can no longer afford the fees.

Tom çok pahalı dolaşım ücretleri olduğu için burada cep telefonunu kullanamıyor.

Tom can't use his cell phone here because he has very expensive roaming charges.

- Bilet ücretleri 13, 30 ve 33 dolar.
- Biletler 13, 30 ve 33 dolardan satılıyor.

Tickets are priced at $13, $30, and $33.