Translation of "Dönüş" in English

0.173 sec.

Examples of using "Dönüş" in a sentence and their english translations:

Dönüş çok rahattı.

The trip back was very comfortable.

Geriye dönüş yok.

There's no turning back.

Geri dönüş yok.

- There is no going back.
- There's no going back.

- Bu caddede sola dönüş yasaktır.
- Bu caddede sola dönüş yoktur.
- Bu caddede sola dönüş yapılamaz.

You are not allowed to turn left on this street.

Yaşam yolunda dönüş yoktur.

There is no returning on the road of life.

Artık geriye dönüş yok.

- There's no turning back now.
- There is no turning back now.

Yanlış bir dönüş yaptın.

You made a wrong turn.

İşte benim dönüş biletim.

Here's my return ticket.

Şimdi geriye dönüş yok.

- There's no turning back now.
- There is no turning back now.

Dönüş bileti aldın mı?

Did you buy a return ticket?

Tom eve dönüş yolunda.

- Tom is returning home.
- Tom is on his way back home.

Bu beklenmedik bir dönüş.

This is an unexpected turn.

Tom dönüş yolunu bulamadı.

Tom couldn't find his way back.

Dönüş yapmamız gerekiyorsa biz seçeriz.

We choose if we need to make a turn.

Tamam, artık geri dönüş yok.

[voice echoing] Okay, there's no turning back now.

Gidiş dönüş bileti aldın mı?

Did you buy a round-trip ticket?

Bir gidiş-dönüş bileti aldım.

I bought a round-trip ticket.

Gidiş dönüş bilet ücretleri nedir?

What's the round-trip fare?

Oyuncu muhteşem bir dönüş yaptı.

The player made a splendid comeback.

Araba ani bir dönüş yaptı.

The car made an abrupt turn.

Osaka'ya gidiş-dönüş biletim var.

I have a round-trip ticket to Osaka.

Hayat bir eve dönüş yolculuğudur.

Life is a journey home.

Dönüş biletinizi bana gösterir misiniz?

Could you show me your return ticket?

Leon'a bir dönüş bileti, lütfen.

A return ticket to Leon, please.

Sanırım artık geri dönüş yok.

I guess there's no turning back now.

O bir geri dönüş yaptı.

He has made an about-face.

Şikago'ya gidiş-dönüş bileti istiyorum.

I want a round-trip ticket to Chicago.

Bir dönüş bileti satın aldım.

I bought a return ticket.

Arabanın sola dönüş sinyali bozuktu.

The car's left-turn signal was broken.

O, geri dönüş yolunu bulamadı.

She could not find her way back.

Tom kampa dönüş yolunu bulamadı.

Tom couldn't find his way back to the campsite.

Ona geri dönüş yapmayı unuttu.

He forgot to call her back.

Sami yanlış bir dönüş yaptı.

Sami made a wrong turn.

Sanırım yanlış bir dönüş yaptık.

- I think we made a wrong turn.
- I think that we made a wrong turn.

Bileti gidiş-dönüş mü aldın?

Did you buy a round-trip ticket?

Güneş etrafında 50 veya 100 dönüş.

50 or 100 turns around the sun.

O, sola keskin bir dönüş yaptı.

He made a sharp turn to the left.

Japonya'ya geri dönüş biletin var mı?

Do you have a return ticket to Japan?

Kamyon sağa keskin bir dönüş yaptı.

The truck made a sharp turn to the right.

Boston'a bir gidiş-dönüş bileti aldı.

He bought a round-trip ticket to Boston.

Eve dönüş yolunu bulamayız gibi görünüyor.

We can't seem to find our way back home.

Dönüş yolumda bir trafik kazasıyla karşılaştım.

I met with a traffic accident on my way back.

Kamyon keskin bir sağa dönüş yaptı.

The truck made a sharp right turn.

Kabine geri dönüş yolunu biliyor musun?

Do you know the way back to the cabin?

Dönüş yok köprüsü iki Kore'yi ayırıyor.

The Bridge of No Return separates the two Koreas.

Daha genç günlerimize geri dönüş yoktur.

There is no returning to our younger days.

Tokyo'ya bir gidiş dönüş biletim var.

- I have a return ticket to Tokyo.
- I have a round trip ticket to Tokyo.

Osaka'ya bir gidiş dönüş biletim var.

I have a return ticket to Osaka.

Bir gidiş-dönüş bileti aldı mı?

Did you buy a round-trip ticket?

Neden bana geri dönüş yapmıyorsunuz arkadaşlar?

Why don't you guys get back to me?

Bu hükümet gerçekten eskiye dönüş yapıyor.

This government is really putting the clock back.

Gidiş dönüş mü? Sadece tek yön.

Round trip? Only one-way.

Tom çoğunlukla dönüş sinyalini kullanmayı unutur.

Tom often forgets to use his turn signal.

Osaka'ya iki gidiş dönüş bileti, lütfen.

Two roundtrip tickets to Osaka, please.

Tom bana iyi bir dönüş yaptı.

Tom did me a good turn.

Boston'a bir gidiş-dönüş bileti istiyorum.

I'd like a round-trip ticket to Boston.

Eve dönüş yolunu bulabileceğine emin misin?

- Are you sure you can find your way home?
- Are you sure that you can find your way home?

Kamyon sola doğru keskin bir dönüş yaptı.

The truck made a sharp turn to the left.

O, sağa doğru keskin bir dönüş yaptı.

He made a sharp turn to the right.

Tom Boston'a bir gidiş dönüş bileti aldı.

Tom bought a round-trip ticket to Boston.

Yakında işlerin tehlikeli bir dönüş alacağı netleşti.

It soon became clear that things would take a dangerous turn.

Biz yanlış bir dönüş yaptık ve kaybolduk.

We made a wrong turn and got lost.

Meryem Tom'a kızmıştı ve çağrılarına dönüş yapmadı.

Mary was annoyed with Tom, and wouldn't return his calls.

Dün gece otele dönüş yolunu bulmada zorlandım.

I had trouble finding my way back to my hotel last night.

Dikkat. Yavaşla. 200 metre de tehlikeli dönüş.

Attention. Slow down. Dangerous turn at 200 meters.

Tom bir gidiş-dönüş bileti satın aldı.

Tom bought a round-trip ticket.

Sanırım bir yerde yanlış bir dönüş yaptık.

I think we made a wrong turn somewhere.

Hızlı bir şekilde dönüş yaşamaya, izole olmaya başladım.

And I began to spiral down, isolated, fast.

Bu ters dönüş küresel tarım piyasalarında her şeydi.

This flip was everything to global agricultural markets.

Bilerek batıya dönüş hazırlığı için Anadolu'ya yürümeyi reddetti.

in preparation to march back west, aware that if Bulgaria was lost,

Boston'dan New York'a gidiş dönüş bir bilet istiyorum.

I'd like a round-trip ticket from Boston to New York.

"Bir dönüş bileti Paris-Toulouse ..." "Bu 40,37 € olacaktır."

"A return ticket Paris-Toulouse…" "That will be €40.37."

Kayıp balıkçı teknesi limana güvenli bir dönüş yapmıştı.

- The fishing boat that had been missing returned to its port safely.
- The lost fishing boat made a safe return to harbour.
- The fishing boat which had been missing made a safe return to port.
- The fishing boat which had been missing returned safely to port.

- Taksiyle gidip geldi.
- Gidiş-dönüş için taksi tuttu.

He took a taxi both ways.

Gelecek hafta benimle eve dönüş dansına gider misin?

Would you go with me to the homecoming dance next week?

Dün gece otele dönüş yolumu bulmada sıkıntı yaşadım.

I had trouble finding my way back to my hotel last night.

O, yüz seksen derecelik bir geri dönüş yaptı.

- He has made an about-face.
- He has made a turnaround of a hundred and eighty degrees.

Lütfen uygun fiyatlı gidiş-dönüş biletlerini bulmaya çalışın.

Please try to find affordable round trip tickets.

Bir düğüne, konferansa ya da okula dönüş pikniğine giderdim

a wedding or a conference or a back-to-school picnic --

Her gidiş yeri için gidiş dönüş bileti aşağıdaki gibi.

Round-trip fares to each destination are as follows.

Ben mağazada durdum ve dönüş yolumda biraz süt aldım.

I stopped at the store and got some milk on my way back.

"Tek yön ya da gidiş dönüş?" "Tek yön, lütfen."

"One way or round trip?" "One way, please."

- Ben yanlış yöne saptım.
- Ben yanlış bir dönüş yaptım.

I made a wrong turn.

Tom yaptığı yatırımdan en az yüzde on dönüş umuyordu.

Tom expected at least a ten percent return on his investment.

Bu sayede de dengeli bir dönüş ekseni eğikliğinin yanı sıra,

and that permitted Earth to have both a stable axial tilt

- Onun arabasının sağa dönüş yaptığını gördüm.
- Arabasını sağa dönerken gördüm.

I saw his car make a turn to the right.

Adam: bir tür sonlanma hissi yaratıyor; merkeze dönüş hissini yaratıyor.

Adam: it creates this feeling of finality, it creates a feeling of home.

Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda, eve geri dönüş yolunu asla bulmayacaksın.

You'll never find the way back home, through narrow streets of cobblestone.

Zürih'ten Boston'a uçmak sekiz saat sürer, ancak dönüş için sadece altı.

It takes eight hours to fly from Zurich to Boston, but only six for the return trip.

- Tom talebimize henüz geri dönüş yapmadı.
- Tom isteğimize henüz cevap vermedi.

- Tom hasn't yet responded to our request.
- Tom hasn't responded to our request yet.

O size geri dönüş biletleri için para iadesi yapacağı için okulunuz harika.

Your school is great, since it reimburses you for the return tickets.

İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.

Although it was a long way back to the station, little by little the old wagon drew near.

- Beni en kısa sürede aramanı istiyorum.
- Bana en kısa sürede dönüş yapmanı istiyorum.

I want you to call me back as soon as possible.