Translation of "öldürüyor" in English

0.005 sec.

Examples of using "öldürüyor" in a sentence and their english translations:

- Belirsizlik beni öldürüyor.
- Erteleme beni öldürüyor.

The suspense is killing me.

Yalnızlık bizi öldürüyor

So loneliness is killing us

Beklemek beni öldürüyor!

The suspense is killing me!

Sırtım beni öldürüyor.

My back is killing me.

Sır seni öldürüyor.

The secret is killing you.

Başım beni öldürüyor.

My head is killing me.

Kolum beni öldürüyor.

My arm is killing me.

Bacaklarım beni öldürüyor.

My legs are killing me.

Ağrı beni öldürüyor.

The pain is killing me.

Dişim beni öldürüyor.

My tooth is killing me.

Bu bizi öldürüyor.

This is killing us.

Belirsizlik bizi öldürüyor.

The suspense is killing us.

Sessizlik beni öldürüyor.

The silence is killing me.

Bu beni öldürüyor.

This is killing me.

Düzenlemeler ekonomiyi öldürüyor.

Regulations are killing the economy.

Düzenlemeler ekonomimizi öldürüyor.

Regulations are killing our economy.

Ve bu yarasayı öldürüyor

and kills this bat

Korona boğarak öldürüyor insanları

Choking corona kills people

Banka ücretleri beni öldürüyor.

The bank fees are killing me.

O sadece zaman öldürüyor.

He is just killing time.

Bu ayakkabılar beni öldürüyor.

These shoes are killing me.

Bu iş beni öldürüyor.

This job is killing me.

- İngilizcenin egemenliği Avrupa diyaloğunu öldürüyor.
- İngilizcenin hakimiyeti Avrupa diyaloğunu öldürüyor.

The dominance of English is killing the European dialogue.

Bizi kelimenin tam manasıyla öldürüyor.

It is literally killing us.

O öldürüyor, ben de öldürüyorum.''

He kills, I kill."

Tom başka kimseyi öldürüyor olmayacak.

Tom won't be killing anybody else.

Bu lanet trafik beni öldürüyor!

- This fucking traffic is killing me!
- This bloody traffic is killing me!

Dişim ağrıyor. Ağrı beni öldürüyor.

I've got a toothache. The pain is killing me.

Gerçekten steroidler insanları öldürüyor mu?

Are steroids actually killing people?

- Kediler her yıl milyarlarca kuş öldürüyor.
- Kediler her sene milyarlarca kuşu öldürüyor.

Cats kill billions of birds every year.

Binlercesi aynı anda saldırıyor ve öldürüyor

attacking and killing thousands at once

Bu korkunç sıcak hava beni öldürüyor.

This horrible hot weather is killing me.

Mevsimsel grip her yıl 60 bin Amerikalıyı öldürüyor.

Every year, the seasonal flu kills as many as 60,000 Americans.

Cinsel kurtuluşun tamamen yanlış anlaşıldığına inanıyorum. Porno seksi öldürüyor.

I believe that sexual liberation has been thoroughly misunderstood. Porno kills sex.