Translation of "Pahalıdır" in English

Taksi pahalıdır.

A taxi is expensive.

Adalet pahalıdır.

Justice is expensive.

Balık pahalıdır.

Fish is expensive.

Piyano pahalıdır.

The piano is expensive.

Düğünler pahalıdır.

Weddings are expensive.

Uçaklar pahalıdır.

- Airplanes are expensive.
- Aeroplanes are expensive.

Ayakkabılar pahalıdır.

Shoes are expensive.

Piyano pahalıdır, ama araba daha pahalıdır.

- A piano is expensive, but a car is more expensive.
- A piano is expensive, but a car is even more expensive.
- A piano is expensive but a car even more.

Diş beyazlatma pahalıdır.

Teeth whitening is expensive.

Bir piyano pahalıdır.

A piano is expensive.

Hastaneler çok pahalıdır.

Hospitals are very expensive.

Ahşap sandalyeler pahalıdır.

Wooden chairs are expensive.

Ahşap sandalye pahalıdır.

A wooden chair is expensive.

Metal kase pahalıdır.

The metal bowl is expensive.

Japonya'da yaşamak pahalıdır.

It is expensive to live in Japan.

Tahta sandalye pahalıdır.

The wooden chair is expensive.

Diş bakımı pahalıdır.

Dental care is expensive.

Tıp fakülteleri pahalıdır.

Medical schools are expensive.

Benim bilgisayarım pahalıdır.

My computer is expensive.

Ahududu çok pahalıdır.

Raspberries are very expensive.

Bu sözlük pahalıdır.

This dictionary is expensive.

Japonya'da yaşam pahalıdır.

Life in Japan is expensive.

Çilekler kışın pahalıdır.

Strawberries are expensive in the winter.

Köpek maması pahalıdır.

Dog food is expensive.

Ay'a gitmek pahalıdır.

Going to the moon is expensive.

Burada ısıtma pahalıdır.

Heating is expensive here.

Elektrik faturam pahalıdır.

My electricity bill is expensive.

O araba pahalıdır.

That car is expensive.

İyi ayakkabılar pahalıdır.

Good shoes are expensive.

Burada yiyecek pahalıdır.

Food here is expensive.

Çocuk bakımı pahalıdır.

Child care is expensive.

Sığır eti pahalıdır.

Beef is expensive.

Saatiniz benimkinden daha pahalıdır.

Your watch is more expensive than mine.

Bir şehri modernleştirmek pahalıdır.

It's expensive to modernize a city.

Bu kamera çok pahalıdır.

This camera is very expensive.

Japonya'da yaşamak çok pahalıdır.

Living in Japan is very expensive.

Bu yat çok pahalıdır.

This yacht is very expensive.

İyi tavsiye orada pahalıdır.

Good advice is expensive there.

Şangay'da taksi ücretleri pahalıdır.

The taxi fares in Shanghai are expensive.

Balık niçin çok pahalıdır?

Why is fish so expensive?

İnşaat malzemeleri şimdi pahalıdır.

Building materials are expensive now.

Kahve çok lanet pahalıdır.

Coffee is so dang expensive.

Bu şey neden pahalıdır?

Why is this thing expensive?

New York daireleri pahalıdır.

New York apartments are expensive.

Altın kurşundan daha pahalıdır.

Gold is more expensive than lead.

Bu ondan daha pahalıdır.

This is more expensive than that.

Burada her şey pahalıdır.

Everything is expensive here.

Sanıyorum Japonya'da gıda pahalıdır.

I think food is expensive in Japan.

İkisinden hangisi daha pahalıdır?

Which of the two is more expensive?

Yer mantarı çok pahalıdır.

Truffles are very expensive.

Burada yaşamak çok pahalıdır.

It is very expensive to live here.

Daireler burada gerçekten pahalıdır.

- Apartments here are really expensive.
- Apartments here are very expensive.

Daireler burada çok pahalıdır.

- Apartments here are really expensive.
- Apartments here are very expensive.

Taze sebzeler kışın çok pahalıdır.

- Fresh vegetables are very dear in winter.
- Fresh vegetables are very expensive in the winter.

Japonya'da bilgisayar malzemeleri çok pahalıdır.

Computer supplies are very expensive in Japan.

Bu ürün, üretilmek için pahalıdır.

This product is expensive to produce.

Bu mağazadaki her şey pahalıdır.

Everything in this store is overpriced.

Organik gıda genellikle daha pahalıdır.

Organic food is usually more expensive.

Daha kaliteli kumaş, daha pahalıdır.

The better quality of cloth is more expensive.

Brezilya'da otobüs bileti oldukça pahalıdır.

Bus tickets in Brazil are quite expensive.

Konser biletleri genellikle oldukça pahalıdır.

Concert tickets are quite often expensive.

Biletler bu yıl daha pahalıdır.

Tickets are more expensive this year.

Sığır eti, tavuktan daha pahalıdır.

Beef is more expensive than chicken.

New York'ta daireler çok pahalıdır.

Apartments are very expensive in New York.

İnşaat malzemeleri şu anda pahalıdır.

Construction materials are expensive at the moment.

Bu restoran daha az pahalıdır.

This restaurant is less expensive.

O kalem bundan daha pahalıdır.

That pen is more expensive than this one.

Hayatta en iyi şeyler pahalıdır.

The best things in life are expensive.

Ne kadar pahalı çok pahalıdır?

How expensive is too expensive?

Bu güneş gözlüğü çok pahalıdır.

These sunglasses are very expensive.

O, benim alamayacağım kadar çok pahalıdır.

It is too expensive for me to buy.

Bu araba, şu araba kadar pahalıdır.

This car is as expensive as that one.

Konser bileti, sinema biletinden daha pahalıdır.

The concert ticket costs more than the cinema ticket.

Hapisteki bir suçlunun bakımı çok pahalıdır.

Maintaining a criminal in the jail is very expensive.

Genellikle maden suyu çeşme suyundan pahalıdır.

Generally, mineral water is more expensive than tap water.

Kompakt çamaşır makineleri boyutlarından dolayı pahalıdır.

Compact washing machines are expensive for their size.

Bu şapka ondan daha az pahalıdır.

This hat is less expensive than that one.

- Burada kiralar pahalı.
- Burada kiralar pahalıdır.

Rent is expensive here.

Uçak bileti, tren biletinden daha pahalıdır.

A plane ticket is more expensive than a train ticket.

Her nadir şey pahalıdır, ayrıca ucuz bir at enderdir, bu nedenle ucuz at pahalıdır.

Every rare thing is expensive, besides a cheap horse is rare, therefore a cheap horse is expensive.

Kesintisiz uçuşlar neredeyse her zaman daha pahalıdır.

Nonstop flights are almost always more expensive.

Bu güzel ev, satın alamayacağımız kadar pahalıdır.

This beautiful house is so expensive that we can't buy it.

Bu saat onun iki katı kadar pahalıdır.

This watch is twice as expensive as that one.

Fransa'da benzin Amerika Birleşik Devletleri'nden daha pahalıdır.

Gasoline costs more in France than in the United States.

Japonya'da ticari bir otelde kalmak daha az pahalıdır.

In Japan it is less expensive to stay in a Business hotel.

Kara mayınlarını yerine koymak ucuzdur ama kaldırmak pahalıdır.

Landmines are cheap to put in place, but expensive to remove.