Translation of "çıkmalı" in English

Tom oradan çıkmalı.

Tom needs to get out of there.

Tom yakında hastaneden çıkmalı.

Tom should be out of the hospital soon.

Bu neden ortaya çıkmalı?

Why must this transpire?

Tom eline koluna sahip çıkmalı.

Tom should keep his hands to himself.

Çocuklar dışarı çıkmalı ve oynamalı.

The children should go outside and play.

Evden çıkmalı ve biraz eğlenmelisin.

You should get out of the house and have some fun.

Böyle yapmalısın... Boşalmış gibi ses çıkmalı.

You have to go like this... [smacking lips] It has to sound like empty.

Tom gelecek Cumartesiye kadar hastaneden çıkmalı.

Tom should be out of the hospital by next Saturday.

Tom dışarı çıkmalı ve biraz eğlenmeli.

Tom should go out and have some fun.

Bugün Londra'ya varmak istediyse hemen yola çıkmalı.

If he wanted to get to London today, he should leave now.

Tom kendi yaşına daha yakın biriyle çıkmalı.

Tom should date someone closer to his own age.

Tom evde aşırı fazla zaman harcıyor. Daha fazla dışarı çıkmalı.

Tom spends too much time at home. He should get out more.