Translation of "Olabileceğini" in Dutch

0.007 sec.

Examples of using "Olabileceğini" in a sentence and their dutch translations:

Burada olabileceğini ummuştum.

Ik had gehoopt dat je hier ging zijn.

Ne olabileceğini asla bilmezsin.

Je weet maar nooit wat er kan gebeuren.

Bunun olabileceğini hiç düşünmemiştim.

Ik heb nooit gedacht dat dit kon gebeuren.

Ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatıyor.

...als je geen slimme beslissingen neemt.

Tom onun doğru olabileceğini söyledi.

Tom zei dat het waar kon zijn.

Sanırım Tom'un nerede olabileceğini biliyorum.

Ik denk dat ik weet waar Tom zou kunnen zijn.

Onların tehlikeli olabileceğini düşünüyor musun?

- Denkt u dat ze gevaarlijk kunnen zijn?
- Denk je dat ze gevaarlijk kunnen zijn?

Onun sana yardımcı olabileceğini sanmıyorum.

Ik denk dat hij je niet kan helpen.

Yarın ne olabileceğini kim bilir?

Wie weet wat er morgen gebeurt.

çünkü işlerin daha iyi olabileceğini biliyordum.

omdat ik wist dat het beter kon.

Onun yavrularından biri olabileceğini hayal ettik.

We veronderstelden dat het een van haar kinderen was.

Onun biraz ağır olabileceğini düşünmüyor musun?

Denk je niet dat het wellicht een beetje zwaar is?

Tom'un bir uzaylı olabileceğini düşünüyor musun?

- Denk je dat Tom een alien zou kunnen zijn?
- Denk je dat Tom een buitenaards wezen zou kunnen zijn?

Tom'un benden daha yaşlı olabileceğini düşünüyorum.

Ik denk dat Tom wel eens ouder dan ik zou kunnen zijn.

Ward ve Brownlee daha fazla olabileceğini söyledi.

Ward en Brownlee zeiden dat er wellicht meer zijn.

Televizyonsuz hayatın nasıl olabileceğini hayal edebiliyor musunuz?

Kan je je voorstellen hoe het leven zou zijn zonder televisie?

Ancak, golfün bir sorunu olabileceğini de gösterdi.

Maar het toonde ook aan dat golf mogelijks een probleem heeft.

Tom, Mary'de bir yeme bozukluğu olabileceğini düşünüyor.

Tom denkt dat Mary misschien een eetstoornis heeft.

Benden daha iyi bir baba olabileceğini umuyorum.

Ik hoop dat je een betere vader kunt zijn dan ik.

Tom da onun Boston'da olabileceğini düşündüğünü söyledi.

Tom zei dat hij dacht dat het ook in Boston zou kunnen gebeuren.

Gelecek birkaç hafta içinde ne olabileceğini kim bilir?

- Wie weet wat er de komende weken misschien wel gebeurt.
- Wie weet wat er de komende weken gebeurt.

Çünkü haklı olmadığımız da oldu. Pepe'nin başkan olabileceğini hiç düşünmemiştik.

We hebben niet altijd gelijk gehad. We hadden nooit gedacht dat Pepe president zou worden.

Bunun satın almamız için biraz çok pahalı olabileceğini düşünmüyor musunuz?

Denk je niet dat het voor ons misschien wat te duur is om te kopen?

Ve sonra Covid-19'un ne denli tehlikeli olabileceğini görürsünüz.

En hieruit kun je zien hoe veel gevaarlijk het coronavirus kan zijn.

Çıngıraklı yılan ısırığı böyle bir görevin ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatan bir gösterge.

Een beet van een ratelslang herinnert je eraan... ...hoe gevaarlijk een missie als deze is.

Çıngıraklı yılan ısırığı, böyle bir görevin ne kadar tehlikeli olabileceğini hatırlatan bir gösterge.

Een beet van 'n ratelslang herinnert je eraan... ...hoe gevaarlijk een missie als deze is.

Batıda yapılan çalışmalar, kanserin büyümesini önleyebileceğini ve morfinden daha etkili bir uyuşturucu olabileceğini göstermiştir.

Westerse studies laten zien dat het de groei van kanker stopt... ...en pijn effectiever blokkeert dan morfine.