Translation of "Duruyordu" in Dutch

Kapıda duruyordu.

Hij stond aan de deur.

O, kapıda duruyordu.

Hij stond aan de deur.

O, ayakta duruyordu.

Hij stond.

Sınıfın önünde duruyordu.

Ze stond voor de klas.

Noel Baba bahçede duruyordu.

De kerstman stond in de tuin.

O, kapının arkasında duruyordu.

Hij stond achter de deur.

Leyla yolun ortasında duruyordu.

Layla stond op het midden van de weg.

Bana çok yakın duruyordu. Bu rahatsız ediciydi.

Hij stond heel dicht bij me. Het was verontrustend.

Odada bir piyano duruyordu, ama onu çalan kimse yoktu.

- In de kamer stond een piano, maar er was niemand die erop speelde.
- Er was een piano in de kamer, maar niemand speelde erop.

Büyük salonu, ünlü bir şampiyonlar grubunu eğlendirdiği Lejre'nin yakınında duruyordu.

Zijn grote zaal stond vlakbij Lejre, waar hij een beroemde groep kampioenen vermaakte.

- En iyi çözüm bu gibi görünüyordu.
- En güzel çözüm bu gibi duruyordu.

Dit leek de beste oplossing te zijn.