Translation of "Piyano" in Dutch

0.059 sec.

Examples of using "Piyano" in a sentence and their dutch translations:

Piyano çalıyordu.

Hij speelde piano.

Piyano çalarım.

Ik speel piano.

Piyano çalmam.

- Ik speel geen klavier.
- Ik speel geen piano.

Piyano pahalıdır.

De piano is duur.

Piyano öğreniyorum.

- Ik leer piano.
- Ik ben piano aan het leren.
- Ik leer pianospelen.

Mary piyano çalar.

Maria speelt piano.

Betty piyano çalabilir.

Betty kan piano spelen.

Miho piyano çalar.

Miho speelt piano.

O piyano çalar.

Zij speelt piano.

Bir piyano pahalıdır.

Een piano is duur.

Ben piyano çalamıyorum.

Ik kan niet de piano spelen.

Tom piyano çalıyor.

- Tom speelt piano.
- Tom is piano aan het spelen.

O, piyano çalıyor.

Hij speelt piano.

Piyano çalabilir misin?

Kan je pianospelen?

O, piyano çalabilir.

- Zij kan piano spelen.
- Ze speelt piano.

O piyano çalıyordu.

Hij speelde piano.

Tom piyano çaldı.

Tom speelde piano.

Şimdi piyano çalıyorum.

Ik ben nu piano aan het spelen.

Kim piyano çalıyor?

Wie speelt er piano?

Biri piyano çalıyor.

Iemand speelt piano.

Tom piyano çalar.

Tom speelt piano.

Ben piyano çalmam.

- Ik speel geen klavier.
- Ik speel geen piano.

Tom piyano çalışıyor.

- Tom is op de piano aan het oefenen.
- Tom oefent op de piano.

Piyano çalmayı seviyorum.

Ik speel graag piano.

Tom piyano çalıyordu.

Tom speelde piano.

Ben piyano çalamam.

Ik kan niet de piano spelen.

Her piyano farklıdır.

Elke piano is anders.

- Ne kadar pahalı bir piyano!
- Ne pahalı bir piyano!

Wat een dure piano!

- Piyano çalan kız kız kardeşimdir.
- Piyano çalan kız kardeşimdir.

Het meisje dat piano speelt is mijn zuster.

Piyano çalan kız Akiko'dur.

Het meisje dat op de piano speelt is Akiko.

O, piyano çalar mı?

Speelt hij piano?

O piyano çalar mı?

Speelt hij piano?

Piyano çalıyorsun, değil mi?

Je speelt piano, nietwaar?

Piyano çalmayı bırakmanı istemiyorum.

Ik wil niet dat je ophoudt met pianospelen.

Odaya girdiğimde, piyano çalıyordu.

Toen ik de kamer binnenkwam was ze piano aan het spelen.

O, güzelce piyano çaldı.

Ze speelde prachtig piano.

Piyano çalmada iyi misin?

- Kun je goed piano spelen?
- Speel je goed piano?

Annem iyi piyano çalar.

Mijn moeder kan goed piano spelen.

Piyano çalan adam Tom'dur.

De man aan de piano is Tom.

Piyano ve gitar çalar.

Ze speelt piano en gitaar.

Tom piyano dersleri alıyor.

Tom neemt pianolessen.

Kızım bir piyano istiyor.

Mijn dochter wil een piano.

O piyano çalabilir mi?

Kan hij pianospelen?

O eski bir piyano.

Het is een oude piano.

Tom piyano çalmayı öğreniyor.

Tom leert de piccolo te bespelen.

Tom piyano dersleri aldı.

Tom nam pianolessen.

Keman ve piyano arasındaki fark nedir? Piyano daha uzun süre yanar.

Wat is het verschil tussen een viool en een piano? Een piano brandt langer.

Piyano çalan kız kız kardeşimdir.

- Het meisje dat piano speelt is mijn zuster.
- Het meisje aan de piano is mijn zuster.

O, her gün piyano çalar.

Ze speelt elke dag piano.

Rızası olmadan ona piyano çaldırdım.

Ik heb haar gedwongen piano te spelen.

Benden daha iyi piyano çalabilir.

Hij kan beter piano spelen dan ik dat kan.

O çok iyi piyano çalar.

Hij speelt erg goed piano.

O, çok iyi piyano çalabilir.

Ze kan niet zo goed piano spelen.

Piyano çaldı ve şarkı söyledi.

Hij speelde piano en zij zong.

O her gün piyano çalar.

Ze speelt elke dag piano.

Benden daha iyi piyano çalar.

Hij kan beter pianospelen dan ik.

Tom çok iyi piyano çalar.

Tom speelt heel goed piano.

O piyano derslerinde hızla ilerleyecek.

Ze zal snel vooruitgang boeken met haar pianolessen.

Onların arkasındaki adam piyano çalıyor.

De man achter hen speelt piano.

Tom çocukken bir piyano istiyormuş.

Als kind wou Tom een piano.

Tom'un piyano çaldığını hiç duymadım.

Ik heb Tom nog nooit piano horen spelen.

- Dick piyano çaldı ve Lucy şarkı söyledi.
- Dick piyano çaldı ve Lucy seslendirdi.

Dick speelde piano en Lucy zong.

Konser bir solo piyano ile başladı.

Het concert begon met een pianosolo.

"Yarın piyano çalacak mısın?" "Hayır, çalmayacağım."

"Ga je morgen pianospelen?" "Neen, dat doe ik niet."

O çok iyi şekilde piyano çalar.

- Zij speelt zeer goed piano.
- Zij kan heel goed piano spelen.

Tom günde üç saat piyano çalışır.

Tom oefent drie uur per dag op de piano.

Piyano pahalıdır, ama araba daha pahalıdır.

Een piano is duur, maar een auto is duurder.

Piyano dışında bir enstrüman çalıyor musun?

Speel je ook nog andere instrumenten behalve de piano?

Kız kardeşim her gün piyano çalar.

Mijn zuster speelt elke dag piano.

O, o piyano müziğini keman için düzenledi.

Hij heeft die pianomuziek voor viool gearrangeerd.

- Kızım piano istiyor.
- Kızım bir piyano istiyor.

Mijn dochter wil een piano.

Tom piyano çaldı ve Mary şarkı söyledi.

Tom speelde piano en Mary zong.

Jane ve ben çok iyi piyano çalarız.

Jane en ik spelen goed piano.

Babam beni piyano çalmayı öğrenmek için cesaretlendirdi.

Mijn vader heeft me aangemoedigd piano te leren spelen.

Parmaklarım soğuktan o kadar uyuşmuştu ki piyano çalamıyorum.

- Mijn vingers zijn zo verkleumd dat ik geen piano kan spelen.
- Mijn vingers zijn zo stijf van de kou dat ik geen piano kan spelen.

Kız kardeşim haftada iki gün piyano dersleri alır.

Mijn zus heeft twee keer per week pianoles.

Bir piyano ve bir balık arasındaki fark nedir?

Wat is het verschil tussen een piano en een vis?

- Tom hiç piyano alamamış.
- Tom'un hiç piyanosu olmamış.

Tom kon geen piano krijgen.

Gece çok geç saatlerde Tom'un piyano çalışmasına izin veremeyiz.

We kunnen Tom niet zo laat in de nacht op de piano laten oefenen.

Odada bir piyano duruyordu, ama onu çalan kimse yoktu.

- In de kamer stond een piano, maar er was niemand die erop speelde.
- Er was een piano in de kamer, maar niemand speelde erop.

Odada bir piyano vardı ama hiç kimse onu çalmıyordu.

- In de kamer stond een piano, maar er was niemand die erop speelde.
- Er was een piano in de kamer, maar niemand speelde erop.