Translation of "Leyla" in Dutch

0.010 sec.

Examples of using "Leyla" in a sentence and their dutch translations:

Leyla öldürüldü.

Layla is vermoord.

Leyla bağırıyordu.

Layla schreeuwde.

Leyla kanıyordu.

- Layla was aan het bloeden.
- Layla bloedde.

Leyla farklıdır.

Layla is anders.

Leyla öksürdü.

Layla hoestte.

Leyla nakit getirdi.

Layla bracht het geld.

Leyla yatakta yatıyordu.

Layla lag op het bed.

Leyla intihar etti.

Layla pleegde zelfmoord.

Leyla çığlık atıyordu.

- Layla schreeuwde.
- Layla gilde.

Leyla, Sami'yi korudu.

Layla beschermde Sami.

Leyla alkol kokuyordu.

Leyla rook naar alcohol.

Leyla develerden korkuyordu.

Layla was bang voor kamelen.

Leyla başörtüsü takıyordu.

Layla droeg een hijaab.

- Sami ve Leyla oruçlu.
- Sami ve Leyla oruç tutuyor.

Sami en Layla zijn aan het vasten.

- Leyla başörtüsü takmaya karar verdi.
- Leyla başını örtmeye karar verdi.
- Leyla başını kapatmaya karar verdi.
- Leyla tesettüre girmeye karar verdi.

Layla besloot om de hijaab te dragen.

Leyla transseksüel bir kadındı.

Layla was een transgender vrouw.

Leyla bir milkshake içti.

Layla dronk een milkshake.

Leyla, Sami'nin biseksüelliğini öğrendi.

Layla kwam te weten over Sami's biseksualiteit.

Leyla eve geri döndü.

- Layla kwam terug thuis.
- Layle ging terug naar huis.

Leyla nedenini merak etti.

Layla vroeg zich af waarom.

Leyla iyi bir oyuncudur.

Layla is een goede actrice.

Leyla yolun ortasında duruyordu.

Layla stond op het midden van de weg.

Leyla bir deveye binemezdi.

Layla kon geen kameel berijden.

Leyla, Sami'nin devesine bindi.

Layla reed op Sami's kameel.

Sami ve Leyla, Mısırlıydılar.

Sami en Layla kwamen uit Egypte.

Sami ve Leyla Müslüman.

Sami en Layla zijn moslims.

Leyla bir tesettür modacısı.

Layla is een hijaab-styliste.

- Leyla her zaman Sami'ye yardım ediyordu.
- Leyla daima Sami'ye yardım ediyordu.

Layla hielp Sami altijd.

- Leyla Selime'ye başörtüsü takmayı öğretti.
- Leyla Selime'ye nasıl başörtüsü bağlanacağını öğretti.

Layla leerde Salima hoe ze haar islamitische hoofddoek moest dragen.

- Leyla Selime'ye başörtüsü takmayı gösterdi.
- Leyla Selime'ye nasıl başörtüsü bağlanacağını gösterdi.

Layla liet Salima zien hoe ze haar islamitische hoofddoek moest dragen.

Leyla önceki pazar günü evimdeydi.

Layla was bij mij thuis afgelopen zondag.

Leyla çilekli bir milkshake içti.

Layla had een aardbeienmilkshake.

Leyla cinayeti örtbas etmek istedi.

Layla wilde de moord verdoezelen.

Leyla uygun bir anne değildi.

Layla was een ongeschikte moeder.

Leyla taksi için para ödedi.

Leyla betaalde voor de taxi.

Leyla, Sami'nin eşcinsel olduğunu düşündü.

Layla dacht dat Sami gay was.

Polis, Leyla için kenti aradı.

De politie doorzocht de stad op zoek naar Layla.

Leyla buz gibi geceyi atlattı.

Layla overleefde de ijskoude nacht.

Leyla bir deve tarafından ısırıldı.

Layla werd gebeten door een kameel.

Leyla çölde yalnız başına öldü.

Layla stierf alleen in de woestijn.

Sami de Leyla da Müslüman.

Sami en Layla zijn beide moslim.

Sami de Leyla da Müslüman'dı.

Sami en Layla waren beide moslims.

Sami, Leyla ile evli değildir.

Sami is niet getrouwd met Layla.

Sami ve Leyla camiye gitti.

Sami en Layla gingen naar de moskee.

Leyla tesettür takıyor çünkü Müslüman.

Layla draagt ​​de hijaab omdat ze moslim is.

- Sami, Leyla ile olan ilişkisini sonlandırdı.
- Sami, Leyla ile olan ilişkisine son verdi.

Sami heeft zijn relatie met Layla afgemaakt.

Leyla nehri yüzerek geçecek kadar güçlüydü.

Layla was sterk genoeg om de rivier over te zwemmen.

Leyla develer hakkındaki her şeyi biliyordu.

Layla wist alles van kamelen.

Sami ve Leyla Müslüman olmak istiyor.

Sami en Layla willen zich tot de islam bekeren.

Sami ve Leyla Müslüman olmak istiyordu.

Sami en Layla wilden zich tot de islam bekeren.

Leyla Müslüman bir koca bulmak istiyordu.

Layla wilde een moslimman vinden.

Sami ve Leyla birlikte dua ettiler.

Sami en Layla baden samen.

Sami ve Leyla birlikte dua ediyorlar.

Sami en Layla bidden samen.

Sami ve Leyla dün gece televizyondaydılar.

Sami en Layla waren gisterenavond op de televisie.

- Leyla İslam'a geçti ve Müslüman başörtüsü takmaya başladı.
- Leyla Müslüman olup başörtüsü takmaya başladı.

Layla bekeerd zich tot de islam en begon de islamitische hoofddoek te dragen.

Sami ve Leyla aynı kan türüne sahiptiler.

Sami en Layla hadden dezelfde bloedgroep.

Sami, Leyla ile bir daha asla konuşmadı.

- Sami heeft Layla nooit meer gesproken.
- Sami heeft nooit meer met Layla gepraat.

Sami de Leyla da Müslüman olarak doğmuştu.

Sami en Layla zijn als moslim geboren.

- Sami Leyla adında Müslüman bir kıza âşık oldu.
- Sami Leyla isimli Müslüman bir kıza abayı yakmıştı.

Sami werd verliefd op een moslimmeisje genaamd Layla.

Leyla, Cadılar Bayramı için ninja suikastçisi gibi giyindi.

Layla verkleedde zich als een ninja moordenaar voor Halloween.

Sami ve Leyla Toronto'da Müslüman bir çiftle tanıştı.

Sami en Layla ontmoetten een moslimkoppel in Toronto.

Sami ve Leyla günde beş kez namaz kılıyorlar.

Sami en Layla bidden vijf keer per dag.

Sami ve Leyla çok mutlu bir çift gibi görünüyordu.

Sami en Layla lijken een zeer gelukkig koppel te vormen.