Translation of "Tehlikeye" in Arabic

Ve zihinsel mahremiyetimiz tehlikeye girecek.

وخصوصيتنا العقلية ستصبح مهددة.

Fadıl, Leyla'nın hayatını tehlikeye attı.

عرّض فاضل حياة ليلى للخطر.

Sami, Leyla'nın hayatını tehlikeye attı.

لقد عرّض سامي حياة ليلى للخطر.

Bu durumda tüm yavrular tehlikeye açık.

‫الآن، كل جرائها مكشوفة.‬

Kendi canını tehlikeye atarak çocuğu kurtardı.

- أنقذ الطفل بالمجازفة بحياته.
- هو أنقذ الطفل مجازفاً بحياته.
- هو أنقذ الطفل مخاطراً بحياته.

Annelik içgüdüleriyle yola devam ediyor. Tehlikeye rağmen.

‫تدفعها غريزة الأمومة لمواصلة التحرّك.‬ ‫رغم الخطر.‬

Haber yapmak için yaşamını tehlikeye atanlar bile var.

والتي خاطرت بحياتها للإبلاغ عن انتهاكات حقوق الإنسان.

Sami'nin polise çalışması onu ve Leyla'yı tehlikeye attı.

عمل سامي عند الشّرطة جعل حياته و حياة ليلى في خطر.

Peki ya daha çok insan bu tehlikeye dikkat etseydi?

لكن ماذا لو كنّا كلنا نتربص لهذه الأخطار؟

Ve karşılaştıkları sayısız şövalye kafalarını karıştırdı. ancak Hıristiyanları tehlikeye atmaya başladılar.

من الفرسان الذين يواجهونهم رغم أنهم بدأوا في إلحاق الخسائر بهم.