Translation of "Zihinsel" in Arabic

0.004 sec.

Examples of using "Zihinsel" in a sentence and their arabic translations:

zihinsel bir durumdur,

حالات توجد في العقل؛

zihinsel sağlık teşhisleri,

وتشخيصهم لأمراضهم النفسية،

Aklımız uyumu, zihinsel uyumu hisseder.

يشعر عقلنا بالوئام، الوئام العقلي.

zihinsel durumumuzun o anki halidir.

هذا ااذي يحدد إذا كنا سعداء أم غير سعداء.

zihinsel bir aktivite olduğunu söyleyebiliriz.

عمل العقل.

Ve zihinsel mahremiyetimiz tehlikeye girecek.

وخصوصيتنا العقلية ستصبح مهددة.

Ama aslında zihinsel bir hastalığın başlangıcıymış

كان في الواقع بداية اضطراب نفسي،

Bu tuzağa zihinsel uyum yapbozu diyorum

أسمي هذا الفخ بلُغز الوئام النفسي،

Böylece zihnimiz zihinsel uyum içinde hissedebilir

حتى تستطيع الشعور بالوئام العقلي.

Ama zihinsel bir mücadeleye neden olur.

ولكنه صراع عقلي.

Hikâye, özellikle zihinsel engelli insanlar iyidir,

وهي أن الأشخاص خصوصاً المصابين بإعاقات عقلية هم أشخاص طيبون.

Dikkatinizi çekmek ve yaptığımın zihinsel bir içerikten

سأبدأ بحيلة بصرية رخيصة لجلب انتباهكم،

çünkü anladım ki dünyanın zihinsel geleceği güvendeydi.

لأني علمت أن مستقبل العالم الفكري في أمان.

Bu zihinsel hastalığa sahip kişiler, kaygı bozukluğu, yeme bozukluğu

من يعاني من هذا الاضطراب النفسي، غالبًا ما يعاني أيضًا من اضطرابات نفسية أخرى

Ve performansın zihinsel yönü hakkındaki düşüncelerimi sonsuza kadar değiştirdi.

ومن بعدها تغيّر تفكيري للأبد عن تأثير حالتنا العقلية على أدائنا.

Ve zihinsel bozukluklar gibi başka ruhsal rahatsızlıklara da sahip oluyor.

كاضطرابات القلق، واضطرابات الأكل، والاضطرابات النفسية.

Ateş, baş ağrısı ve uyuşukluktur. Ardından zihinsel karışıklık geldi. Aynı

بالحمى والصداع والنعاس. ثم يليها الارتباك العقلي. وتضم

Ve bunun zihinsel uyum yapbozunun bir tuzağı olduğunu bile fark etmezdik.

وهذا هو فخ لُغز الوئام النفسي.

- Sami ciddi zihinsel hastalık belirtileri göstermiyordu.
- Sami ciddi akıl hastalığı belirtileri göstermiyordu.

لم يبدِ سامي أيّ أعراض تدلّ على مرض عقليّ خطير.

Sami'nin birçok zihinsel ve duygusal sorunu vardı ve onları alkolle tedavi ediyordu.

كان لدى سامي الكثير من المشاكل العقليّة و العاطفيّة و كان يعالجها بتناول الكحول.

Paris sendromu bir tür kültür şokudur. Şehrin moda merkezi imgesine kapılıp Paris'te yaşamaya başlayan, sonrasında yerel adetlere ve kültüre iyi uyum sağlayamayıp, zihinsel dengesini yitiren ve depresyona yakın belirtiler gösteren yabancıları tanımlamak için kullanılan psikiyatrik bir terimdir.

متلازمة باريس هي نوع من الصدمة الحضارية. إنه مصطلح نفسي يوصف به الأجانب الذين يبدأون العيش في باريس، مجذوبين إلى صورة المدينة بوصفها مركزًا للموضة، ثم لا يستطيعون الاندماج جيدا مع التقاليد والثقافة المحليين، فيفقدون توازنهم العقلي وتظهر عليهم أعراض قريبة من الاكتئاب.