Translation of "Yola" in Arabic

0.011 sec.

Examples of using "Yola" in a sentence and their arabic translations:

yola çıktık.

لنفهم كيف لمجموعة الأصوات هذه أن تكون ممكنة لإنسان.

Yola devam edelim.

‫لنواصل التقدّم.‬

Korkunç bir yola soktu.

إلى الهروين.

Tamam, yola devam edelim.

‫حسناً، سنواصل التقدم للأمام.‬

Daha önce yola çıkmalıydım.

كان علي أن أغادر أبكر.

Araç kullanırken yola odaklanmalısın.

يجب أن تركز على الطريق أثناء القيادة.

Karar verip yola devam edelim.

‫لذا دعنا نقرّر ونواصل التقدم.‬

Bunu kullanabilirsem beni yola indirecektir.

‫إن تمكنت من استخدامه، ‬ ‫سيوصلني إلى الطريق في الأسفل.‬

Onlar Allah'ın gösterdiği yola değilde

ليسوا الطريق الذي أظهره الله.

Hemen yola koyulsan iyi olur.

من الأفضل أن تغادر في الحال.

Yani, yanlış bir resimden yola çıkarsak

لذلك، إذا بدأنا من صورة خاطئة،

Bu çamuru silip yola devam edebiliriz.

‫يمكننا التخلص من هذا الطين‬ ‫ومواصلة التقدم.‬

Bunu kullanabilirsem beni yola kadar indirecektir.

‫إن تمكنت من استخدامه، ‬ ‫سيوصلني إلى الطريق بالأسفل.‬

Konsantre olmaya ve doğru yola itmesi.

تحديدًا لأن مخاوفنا تدفعنا للتركيز بشدة.

Gelecek hafta Çin için yola çıkacağım.

سأسافر إلى الصين الأسبوع القادم.

Annelik içgüdüleriyle yola devam ediyor. Tehlikeye rağmen.

‫تدفعها غريزة الأمومة لمواصلة التحرّك.‬ ‫رغم الخطر.‬

Pekâlâ, şimdi buradan ilerideki yola bir bakalım.

‫حسناً، لنلق نظرة شاملة ‬ ‫على الأرض من هذا الارتفاع.‬

Ve halatı aldıktan sonra yola devam edeceğiz.

‫وسأقوم باستعادة الحبل فحسب،‬ ‫ثم نمضي في طريقنا.‬

İslamiyetin öne gelen imamlarının söylemlerinden yola çıkılarak

بناء على خطابات أئمة الإسلام البارزين

Apollo-11 isimli bir gemiyle yola çıkılacaktı

سوف تبحر بسفينة تدعى Apollo-11

- Daha erken yola çıkmalıydık.
- Daha önce ayrılmalıydık.

كان علينا أن ننطلق أبكر.

O önceki gün Londra için yola çıktı.

انطلق متجها إلى لندن أمس الأول.

Yine de bu yola çıktıktan bir sene sonra

لكن على أي حال، بدأت رحلتي بعد سنة.

Pekâlâ, biraz daha çıkartacağız. Sonra yola devam edeceğiz.

‫سنستخرج منه أكثر قليلاً.‬ ‫ثم سنتحرك ثانية،‬

- Sami eve doğru yola çıktı.
- Sami eve yöneldi.

توجّه سامي إلى المنزل.

Hâlâ buradan yola çıkabileceğinizi düşünüyorsanız "Yeniden Dene"yi seçin.

‫إن كنت ما زلت تعتقد ‬ ‫أنه يمكنك الوصول لذلك الطريق من هنا،‬ ‫اختر "أعد المحاولة".‬

- Evvelki gün Amerika'ya yola çıktı.
- Önceki gün Amerika'ya hareket etti.

غادرت إلى أمريكا قبل أمس.

Yağmalanmış birkaç şehirden kaçtı ve batıya, Vidin Despotluğuna doğru yola çıktı.

بعد أن فرّوا من العديد من المدن المنهوبة إلى الغرب، في إمارة فيدين.

- Tren çoktan hareket etti.
- Tren zaten yola çıktı.
- Tren ayrıldı bile.
- Tren gitti bile.

غادر القطار للتو.

Hidayet eyle bizi doğru yola, o kendilerine nimet verdiğin mutlu kimselerin yoluna; o gazaba uğramışların ve o sapmışların yoluna değil.

اهدِنَا الصِّرَاطَ المُستَقِيمَ صِرَاطَ الَّذِينَ أَنعَمتَ عَلَيهِمْ غَيرِ المَغضُوبِ عَلَيهِمْ وَلاَ الضَّالِّين .