Translation of "Rağmen" in Japanese

0.017 sec.

Examples of using "Rağmen" in a sentence and their japanese translations:

Rağmen, 1813

緊張し

Bu gerçeğe rağmen;

アマゾンが過去19か月間に

Yağmura rağmen başladı.

雨にもかかわらず出発した。

Yoksulluğa rağmen mutluyum.

私は、貧しくとも幸せだ。

Emirlerime rağmen gelmediler.

私の命令にも関わらず、彼らはやって来なかった。

Konuşmalarına rağmen muhabirlerce tartışılır.

彼らは外側から論じているに過ぎませんけどね

Reddetmesine rağmen , vasıfsız olduğunu

今では実績のある旅団司令官 でした。

Yağmura rağmen golf oynadık.

雨にも関わらずゴルフをした。

Yağmura rağmen dışarı çıktı.

雨にもかかわらず彼は出かけた。

Sağanak yağmura rağmen başladılar.

ひどい雨にもかかわらず彼らは出発した。

Servetine rağmen, memnun değil.

富があっても、彼は満足していない。

Hatalarına rağmen onu seviyorum.

- 彼女に欠点があるが、それでもやはり私は好きだ。
- 彼女には欠点があるが、それでもやはり彼女が好きだ。

Yorgun olmasına rağmen, çalıştı.

彼は疲れていたけれども働いた。

Yağmura rağmen zamanında vardı.

彼は雨にもかかわらず時間どおりについた。

O yaşına rağmen sağlıklı.

年にもかかわらず彼は健康だ。

Başkan kendine rağmen güldü.

大統領は思わず笑ってしまった。

Birbirlerini sevmelerine rağmen, ayrıldılar.

彼らは好き同士なのに別れました。

Kendime rağmen kahkaha attım.

思わず笑ってしまった。

Fırtınaya rağmen dışarı çıktı.

嵐にもかかわらず彼は出ていった。

Tüm zorluklara rağmen başardı.

彼はあらゆる障害にも関わらず成功した。

Yağmura rağmen dışarı çıktım.

私は雨にもかかわらず出かけた。

Fakir olmasına rağmen, mutluydu.

貧しいにも関わらず、彼は幸せだった。

Tüm sıkıntılara rağmen katlandık.

いろいろ困難はあったがわれわれはがんばり続けた。

Üşütmesine rağmen, işe gitti.

彼は風邪を引いていたが、仕事に出かけた。

- Her şeye rağmen onu becerdin.
- Her şeye rağmen onu başardın.

やっぱり何とかやってのけたね。

- Haritaya güvenmeme rağmen,o hatalıydı.
- Haritaya güvenmeme rağmen o hatalıydı.

私はその地図を信用していたが、間違っていた。

- Yağmur yağmasına rağmen futbol oynadık.
- Yağmur olmasına rağmen futbol oynadık.

雨が降っていたが私たちはフットボールをした。

Ama buna rağmen, terörizm ve sahteciliğin ilişkisini gösteren bu kanıtlara rağmen,

しかし このようにテロと偽造品の関係には 証拠があるにも関わらず

- Güneşli olmasına rağmen, hava soğuktu.
- Güneş çıkmış olmasına rağmen hava soğuktu.

陽は出ていたけれど、寒かった。

Görme yeteneğim muhteşem olmasına rağmen.

視力は完璧ですが

Küçük bir adım olmasına rağmen

ほんの小さな一歩だったとしても

Benim ve kardeşimin hastalığına rağmen

自分と妹の病気にもかかわらず

Fakat yaşamdaki muazzam çeşitliliğe rağmen...

‎多様な生物が ‎いるからといって‎―

Soğuğa rağmen yiyecek stokları donmamış.

‎寒い冬でも ‎ハチミツは凍らない

Karanlığa rağmen... ...uyumayı göze alamazlar.

‎夜でも‎― ‎眠るわけにいかない

Bu etkileyici sicile rağmen, Suchet

た。 この印象的な記録にもかかわらず、スーシェは

Kar yağmasına rağmen gitmek zorundayım.

雪が降っているけれど私はいかねばならぬ。

Hastalığına rağmen kız okula gitti.

少女は病気にもかかわらず学校へいった。

O hatasına rağmen mutlu hissediyor.

失敗にも関わらず彼は幸せを感じている。

Kabul etmemesine rağmen çok yorgundu.

自分では認めようとしなかったが、彼はとても疲れていた。

Zengin olmasına rağmen mutlu değildir.

金持ちにかかわらず彼女は幸せでない。

Yağmura rağmen tatilimizden zevk aldık.

雨は降ったが、私たちは休日を楽しんだ。

Çocuklar yağmura rağmen okula gitti.

雨にもかかわらず子供たちは登校した。

Yağmura rağmen oyun iptal edilmedi.

雨にもかかわらず、試合はキャンセルされなかった。

Yağmur yağmasına rağmen, dışarı çıktı.

雨が降っていたけれども彼女は外出した。

Yağmur yağmasına rağmen futbol oynadık.

雨が降っていたが私たちはフットボールをした。

Ona gelmemesini söylememe rağmen geldi.

- 来るなといったのにやってきた。
- 私が来るなと言ったのにかかわらず、彼はやってきた。

Yorgun olmama rağmen, partiye gittim.

疲れてはいたが私はパーティーに出席した。

Sağlıklı olmasına rağmen mutlu görünmüyor.

彼女は財産はあるが幸せそうではない。

Fakir olmalarına rağmen, onlar mutluydu.

彼らは貧しかったが、幸せだった。

O, fırtınaya rağmen yola çıktı.

彼は嵐にもかかわらず出発した。

Fakir olmasına rağmen, o mutluydu.

彼は貧しかったが、幸せだった。

Öfkesine rağmen, sabırla beni dinledi.

彼は怒っていたけれども、辛抱強く私の言うことを聞いた。

Genç olmasına rağmen çok dikkatlidir.

彼は若いけども、非常に注意深い。

Bütün servetine rağmen hâlâ mutsuzdu.

彼は金持ちなのに相変わらず不幸でした。

Tüm servetine rağmen mutlu değildi.

彼はあんな金持ちにもかかわらず、幸福ではなかった。

Natto kötü kokmasına rağmen, lezzetlidir.

納豆はくさいが、美味い。

Yoğun trafiğe rağmen zamanında vardık.

道路は混雑していたが、時間どおり到着した。

Hasta olmasına rağmen, okula gitti.

病気だったが、彼は登校した。

Yağmur yağmasına rağmen dışarı çıktım.

私は雨が降っていたが出かけた。

Zengin olmasına rağmen, mutlu değil.

- 彼は金持ちだが幸せではない。
- 彼は裕福であるにもかかわらず幸福ではない。

Fırtınaya rağmen o dışarıya çıktı.

嵐にもかかわらず彼は出ていった。

Büyük çabalarına rağmen başarısız oldu.

彼は、非常に努力したにもかかわらず失敗した。

Birçok engele rağmen vazgeçmeyi reddetti.

多くの障害にも関わらず、彼は放棄しなかった。

Yorgun olmama rağmen çok çalışacağım.

- 私は疲れているけれども一生懸命勉強しよう。
- 疲れていても勉強は頑張るよ。

Bir çocuk olmasına rağmen, korkmuyordu.

彼女は子供だったが、恐れていなかった。

Zengin olmasına rağmen mutlu değil.

- 彼は金持ちであるにもかかわらず、幸せではない。
- 彼は金持ちだが幸せではない。
- 彼は裕福であるにもかかわらず幸福ではない。

Yaşlı olmasına rağmen çok sağlıklıdır.

彼は年をとっているけれど、とても健康だ。

Özür dilemesine rağmen, hâlâ öfkeliyim.

謝罪はあったにせよ、私はまだ彼に腹を立てている。

Biz yağmura rağmen dışarı çıktık.

- 私たちは雨降りにもかかわらず、外出した。
- 私たちは雨にもかかわらず出かけた。

Tavsiyeme rağmen o, fikrini değiştirmeyecek.

私の忠告にもかかわらず彼は決心を変えようとしない。

Bütün ününe rağmen mutlu değil.

名声にもかかわらず、彼は幸せではない。

O, hastalığına rağmen çalışmaya gitti.

彼は病気だったにも関わらず仕事に出かけた。

Engellere rağmen ilerlemeye devam ettik.

私たちは障害を乗り越えて突き進んだ。

Uyarımıza rağmen balık tutmaya giderdi.

私たちの警告を無視して釣りに行くといってきかなかった。

Tüm hatalarına rağmen o popülerdir.

欠点があるにも関わらず、彼は人気がある。

Yağmur yağmasına rağmen gezmeye gittiler.

雨が降ったけれど彼らは遠足にいった。

Birçok engellere rağmen işi yaptı.

彼は多くの障害にもかかわらずその仕事をした。

Buna rağmen kimse problemi çözemedi.

結局誰もその問題を解けなかった。

Şiddetli kara rağmen o geldi.

彼は大雪にもかかわらず来ました。

Kapıyı açtı, açmamasını söylememe rağmen.

私は彼にドアを開けないように言ったけれども、彼は開けた。

Yorgun olmama rağmen sıkı çalışacağım.

私は疲れているけれども一生懸命勉強しよう。

O, hastalığına rağmen toplantıya katıldı.

彼は病気にもかかわらず会に出席した。

Mutsuz olmama rağmen intihar etmeyeceğim.

僕は不幸かも知れないけれど自殺はしない。

O, kötü havaya rağmen geldi.

彼は悪天候をついて来た。

Bütün servetine rağmen, o cimridir.

富があるにもかかわらず、彼はけちだ。

Açmamasını söylememe rağmen pencereyi açtı.

彼女に開けるなと言ったのに、彼女は窓を開けた。

Şiddetli yağmura rağmen dışarı çıktı.

彼はひどい雨にもかかわらず外出した。

- O, çok yaşlı olmasına rağmen, o sağlıklıdır.
- Çok yaşlı olmasına rağmen sağlıklıdır.

彼は非常に年をとっているが元気だ。

Hiç sosyal medya hesabım olmamasına rağmen,

今まで1度もソーシャルメディアの アカウントを持っていませんが

Hem de yaşadığı onca şeye rağmen.

将来の計画をしっかり立てるなんて

Sahip olmalarına rağmen çocuklardan daha savunmasız?

若者の脳は子供のそれよりは 発達しているはずです

Görünüşüne rağmen... ...aslında uzaktan bir akrabamızdır.

‎外見は違うが‎― ‎人間とは遠縁にあたる

%80'nin yetim olmaması gerçeğine rağmen.

そのうち約80%が 孤児ではないにもかかわらずです

Güneşli havaya rağmen, hava oldukça serindi.

晴天にもかかわらず、空気は冷え冷えとしていた。

Grip olmasına rağmen, o, işe gitti.

彼は風邪を引いていたが、仕事に出かけた。

O, soğuk olmasına rağmen ateşi yakmadı.

寒かったが、彼は火をつけなかった。

Kaba olmamasına rağmen, çok nazik değildir.

意地悪ではありませんが、やさしくもないです。

Yaşlıların ruhları kötü havaya rağmen yüksekti.

悪天候にもかかわらずお年寄りたちは御機嫌だった。