Translation of "Değilsiniz" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "Değilsiniz" in a sentence and their arabic translations:

Bunu kuramlaştırmak zorunda değilsiniz.

وليس علينا أن نضع نظريات حولها.

Artık evinize ait değilsiniz.

لم تعد تنتمي إلى منزلك.

Sadece bilinçli olarak farkında değilsiniz.

ولكنك لا تستطيع إدراكها بوعيك.

Cesur olan yalnızca siz değilsiniz.

لستم وحدكم من يملك الشجاعة.

Sonuncusu ölene kadar güvende değilsiniz.

لن تكون آمنًا حتى يموت آخرهم.

Yüksek sesle cevap vermek zorunda değilsiniz:

ولا يجب عليكم الإجابة بصوت عالي:

Çok yüksek sesle konuşmak zorunda değilsiniz.

ليس من الضروري أن تتكلم بصوت عالٍ.

Bu kadar çok çalışmak zorunda değilsiniz.

لا يجب عليك العمل بجد.

Biliyorsunuz ya da bilmek zorunda değilsiniz ben,

تعرفون أو ليس عليكم أن تعرفوا،

Ama merak etmeyin kimsenin umurunda bile değilsiniz

ولكن لا تقلق ، لا أحد يهتم

Mümin olmak için teoloji okumak zorunda değilsiniz.

ليس عليك أن تدرس علم اللاهوت لتكون مؤمنا.

Ama diyelim ki kesinlikle, %100 virüse sahip değilsiniz.

لكن دعنا نفترض أنك بكل تأكيد غير مصاب بالفيروس

Partiye siz de davetli değilsiniz ben de davetli değilim.

أنت وأنا لسنا مدعوين إلى هذا الحوار.

- Siz oraya gitmek zorunda değilsiniz.
- Oraya gitmek zorunda değilsin.

ليس من الضروري أن تذهب.

Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.

‫ومهما كنت تظن نفسك سريعاً، ‬ ‫فأنت لست بسرعة الأفعى المجلجلة.‬

Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünürseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.

‫ومهما كنت تظن نفسك سريعاً، ‬ ‫فأنت لست بسرعة الأفعى المجلجلة.‬

Oldukça pahalı bir bilet satın almak ve bir orkestra bulmak zorunda değilsiniz.

ليس عليك شراء تذكرة غالية والبحث عن أوركسترا.

Bunun anlamı, kaslarını kullanarak öne atılmaya hazır olduğudur. Ne kadar hızlı olduğunuzu düşünseniz de bir çıngıraklı yılan kadar değilsiniz.

‫هذا يعني أنها مستعدة ‬ ‫لاستخدام عضلاتها للانقضاض للأمام.‬ ‫ومهما كنت تظن نفسك سريعاً، ‬ ‫فأنت لست بسرعة الأفعى المجلجلة.‬