Translation of "Farkında" in Arabic

0.004 sec.

Examples of using "Farkında" in a sentence and their arabic translations:

Farkında bile olmadan

حتى من دون أن يدركوا

Farkında bile olmadan

حتى لا تدرك

Hatasının farkında değildi.

لم تدرك خطأها.

Ayrıcalıklarım olduğunun farkında değildim

لم أظن أنني سأحظى بذلك الإمتياز،

Analizlerinin sınırlılığının farkında olmalı.

يجب عليهم ان يدركون حدود تحاليلنا

Trump bunun çok farkında

ترامب يدرك ذلك تمامًا

O, zorluğun farkında mıdır?

هل هو على علم بالصعوبة؟

Tom sorunun farkında değildi.

لم يكن "توم" يعي المشكلة

Nefes alıp verdiğinizi farkında olun.

عند طرف أنفك.

Çocuklarıma ''Etrafınızdakilerin farkında olun.'' derim.

أُخبر الأطفال "كونوا واعين بما يحيط بكم"

Fakat çocuklarımızı farkında hâle getirip

لكن بإمكاننا تقوية الأطفال

Sadece bilinçli olarak farkında değilsiniz.

ولكنك لا تستطيع إدراكها بوعيك.

Farkında olmadan şirketine zarar verir.

مع مجال الخسائر غير المرغوب فيه بفعل ذلك.

Farkında mısınız burada ne oldu?

هل تعلم ما حدث هنا؟

Farkında mısınız dünya ticareti durudu

هل تعلم أن التجارة العالمية قد توقفت؟

Borsanın durumunun farkında mısınız bilmiyorum

لا أعرف ما إذا كنت على علم بحالة سوق الأسهم

Sürücüler trafik kurallarının farkında olmalı.

على السائقين أن ينتبهوا لقواعد المرور.

''Dokunulmanın uygun olup olmadığının farkında ol.''

"كونوا واعين بما هو جائز لمسه وما لا يجوز."

Ve tanım gereği, bilinçaltımızdaki süreçlerin farkında değiliz.

ومن المعروف، نحن نجهل عملياتنا اللاواعية.

Ilk izleniminizin farkında olmadığınızı kendinize sürekli hatırlatın.

ذكر نفسك باستمرار أنك غير مدرك لانطباعك الأول.

Bir erkek olarak neyi bilmediğimin farkında değildim.

كرجلٍ، لم أعرف الأشياء التي أجهلها.

çünkü çoğu kadın bu bağlantının farkında değil,

لأن معظم النساء لسن على علم بهذا الارتباط،

Hiç kimse onun edebi yeteneğinin farkında değil.

لا أحد انتبه لبراعتها الأدبية.

Ve farkında olmadığım halde en önemli ders olmuştu,

ودون أن أعلم، أصبحت أهم درس

Babam ve benim aramdaki anlaşmazlığın farkında değil gibi görünüyor.

لا يبدو على علم بسوء التفاهم الذي بيني وبين أبي.

O an yaşadığın şeyin farkında ol ve onunla bağlantını koparma.

كن مدركاً ومتواصلاً مع تجربة اللحظة بلحظة

Farkında mısınız burada seviye aslında düşük yine karşıya küfür var

هل تدرك أن المستوى منخفض بالفعل مرة أخرى هناك سب

Sultan Saif ad-Din Qutuz'u ve generallerini tüm dikkatleriyle dinlediğinin farkında değillerdi.

أربعة رسل يحظون بكل اهتمام السلطان سيف الدين قطز وضباطه في القصر

şimdi farkında mısınız? şu anda toplumda bir çok insan buna çanak tutuyor

هل تعلم الان الكثير من الناس في المجتمع يقيمون هذا الطبق الآن

Her köşede insan var. Ama çok azı, onları gölgeleri gibi takip eden tehlikenin farkında.

‫يوجد أناس في كل مكان.‬ ‫لكن قليل منهم يدرك الخطر الذي يلاحقهم.‬