Translation of "Tablas" in Turkish

Necesito un martillo para clavar las tablas.

Tahtaları çivilemem için bir çekice ihtiyacım var.

El dinero estaba escondido debajo de las tablas del suelo.

Para döşeme tahtalarının altında gizlenmişti.

Como resultado de dos tablas empujándose entre sí o una empujando la otra

iki levhanın birbirini ittirmesi veya birinin diğerini ittirmesi sonucu

Enumeró los artículos con madera y tablas según la tasa de clics más alta.

İçerisinde ahşap ve masa geçen yazıları bizim karşımıza en çok tıklanma oranına göre listeliyordu.

En un juego de ajedrez, cuando se repite la misma posición tres veces, el partido termina sin un ganador. Por lo tanto, el resultado se queda en tablas.

Satrançta tahta üzerinde aynı konum üç kez oluşursa oyun berabere biter.