Translation of "Entre" in Turkish

0.017 sec.

Examples of using "Entre" in a sentence and their turkish translations:

- Entre.
- Pase.

Girin.

- Entre.
- Entra.

Gir.

Trabajo entre amigos, y vivo entre libros.

Ben arkadaşlar arasında çalışırım ve kitaplar arasında yaşarım.

- Estás entre amigos.
- Usted está entre amigos.

Sen dostlar arasındasın.

entre los que ha habido choque entre cabezas.

rugbi oyuncuları görüyoruz.

Entre o salga.

Gir veya çık.

- Entre.
- Pase.
- Entra.

- İçeriye git.
- İçeri gir.

Estamos entre amigos.

Biz arkadaşlar arasındayız.

¡Están entre nosotros!

Onlar aramızda!

Crecí entre caballos.

Atlarla büyüdüm.

- ¡Entra!
- Entre.
- Pase.

İçeri gel.

- Él desapareció entre la multitud.
- Desapareció entre la multitud.

O, kalabalığın içinde kayboldu.

- Pase adentro, por favor.
- Entre, por favor.
- Por favor entre.

Lütfen içeri gel.

- ¿Cómo hablas normalmente entre familia?
- ¿Cómo hablan normalmente entre familia?

Ailenin içinde genellikle nasıl konuşursun?

- Ellos se entienden entre ellos.
- Ellas se entienden entre ellas.

Onlar birbirlerini anlıyorlar.

Para dialogar entre nosotros,

aramızda bir görüşme yapmak

Entre todas estas hierbas.

Otların arasına saklanmış.

entre enfermo y sano,

hasta veya sağlıklı,

entre las reglas importantes

önemli kurallar arasında

No comas entre comidas.

Öğünler arası yemek yeme.

Lee entre las líneas.

Satır aralarını oku.

Me senté entre ellos.

Ben onların arasına oturdum.

Elige entre estos dos.

Bu ikisi arasında seçim yap.

Que quede entre nosotros.

Bu aramızda kalsın.

Divídelo entre los tres.

Onu üçe böl.

Puedo leer entre líneas.

İma edileni anlayabilirim.

¿Hay algo entre vosotros?

Aranızda herhangi bir şey var mı?

- Deja más espacio entre las líneas.
- Dejen más espacio entre las líneas.

Hatlar arasında daha fazla boşluk bırakın.

- Fue mi primera noche entre extranjeros.
- Fue mi primera noche entre extraños.

Bu benim yabancılar arasındaki ilk gecemdi.

- No hay mucha diferencia entre ambos.
- No hay mucha diferencia entre los dos.
- No hay mucha diferencia entre las dos.

İkisi arasında çok fark yok.

Entre estas personas casi silenciadas

Bu neredeyse susturulmuş insanlar arasında

Tendremos una batalla entre manos.

savaşı kontrol altına alabilecek misiniz?

Aislados y fragmentados entre sí.

birbirleri tarafından parçalanmış ve izoleydiler.

entre EE. UU. y Rusia.

küçük bir ada grubu.

Un lazo entre mi pasado,

Geçmişimle,

Se encuentra entre nuestros oídos.

kulaklarınızın arasında yatıyor.

Entre 1 y 3 años

1 ile 3 yıl arasında

Quedarse entre nosotros pero probablemente

aramızda kalsın ama muhtemelen

Dividan los dulces entre ustedes.

Şekerlemeyi aranızda paylaşın.

Se perdió entre la multitud.

O, kalabalığın içinde kayboldu.

No comas dulces entre horas.

Öğün aralarında tatlı yemeyin.

Es un caballero entre caballeros.

O beyefendiler arasında bir beyefendi.

Estaba perdido entre la multitud.

Kalabalıkta kayboldum.

Doce entre tres es cuatro.

On iki üçle bölünürse sonuç dörttür.

¿Quién entre nosotros es perfecto?

Aramızda kim mükemmeldir?

Él es popular entre nosotros.

O, aramızda popülerdir.

Hay un detective entre nosotros.

Altımızda bir dedektif var.

- Entre.
- Entra.
- Entren.
- Entrá.
- Entrad.

İçeri gir.

Esperemos que Tom no entre.

Tom'un içeriye girmediğini umalım.

Elegí entre las dos alternativas.

İki seçenekten birini seçtim.

Ocho entre dos es cuatro.

Sekiz ikiye bölünürse dörttür.

Y evitar viajar entre ciudades,

Ve şehirden şehre seyahatlerinizi ciddi şekilde sınırlayın.

Él desapareció entre la multitud.

Kalabalıkta gözden kayboldu.

Entre nosotros no hay problema.

- Aramızda hiçbir problem yok.
- Aramızda hiçbir sorun yok.

- No entres.
- No entre usted.

İçeri girme.

Tom murmuró algo entre dientes.

Tom alçak sesle bir şey mırıldanıyordu.

- ¡Entra!
- Entre.
- Pase.
- ¡Entren!
- ¡Adelante!

Gelin.

Lo perdí entre la multitud.

Kalabalıkta onu kaybettim.

Repartiremos las ganancias entre todos.

Kârı hepimiz arasında paylaştıracağız.

No nos peleemos entre nosotros.

Aramızda kavga etmeyelim.

Dividan las velas entre ustedes.

Mumları aranızda paylaşın.

No pasaba nada entre nosotros.

Aramızda hiçbir şey olmuyordu.

Tome este medicamento entre comidas.

Bu ilacı öğünler arasında al.

Hubo odio entre nosotros entonces.

- O zaman aramızda nefret vardı.
- O zaman aramızda düşmanlık vardı.

Amigos buenos, uno entre cientos.

İyi arkadaşlar yüzde birdir.

No hay honor entre ladrones.

Hırsızlarda hiç onur yoktur.

Elige uno de entre estos.

Bunların arasından bir tane seçin.

Por favor, entre y siéntese.

Lütfen içeri gir ve otur.

- El dinero fue dividido entre tres.
- El dinero fue repartido entre los tres.

- Para üçü arasında dağıtıldı.
- Para üçü arasında pay edildi.

Para luego compartirlas gratis entre personas

ve daha sonra atfettikleri daha yüksek gücü onurlandırmak için

entre hombres sintiéndose incapaces de cumplir

erkeklerin bu klişe erkeklik özelliklerini

Es algo entre incomodidad y desdén.

Rahatsız olma ve küçümseme arası bir şey.

Creo que la ACLU entre ellas,

bir çok sivil toplum kuruluşu,

Podemos sentir las conexiones entre nosotros.

Aramızdaki bağlantıyı hissedebiliriz.

De menospreciarnos y deshumanizarnos entre nosotros.

ve insanlıktan çıkaran alışkanlıklarımıza son verebiliriz.

Planean en silencio entre los árboles

Gecenin tehlikelerinden kaçmak için...

¿Cuántas personas no viven entre ustedes?

aranızda yaşamayan kaç kişi var acaba?

Espero que estés entre ustedes pero

Eğer aranızda umuyorum yoktur ama

Repartan la torta entre ustedes tres.

- Turtayı üçünüz aranızda bölüşün.
- Pastayı üçünüz aranızda bölüşün.

Compartimos la ganancia entre todos nosotros.

Kazancı hepimizin arasında paylaştık.

Nos pusimos de acuerdo entre nosotros.

Biz kendi aramızda anlaştık.

Muchas malezas crecían entre las flores.

Çiçekler arasında bir sürü ot büyüyordu.

Perdimos al hombre entre la muchedumbre.

Biz kalabalıkta adamın görüntüsünü kaybettik.

Los gemelos son indistinguibles entre sí.

İkizler birbirinden ayırt edilemez.

Dividimos el dinero entre nosotros dos.

- Biz parayı aramızda paylaştık.
- Parayı kendi aramızda bölüştük.

Se abrieron camino entre la multitud.

Onlar kalabalığın arasında kendilerine yol açtılar.

Encontraron a Tom entre la multitud.

Onlar kalabalıkta Tom'u buldular.

Él se cuenta entre mis amigos.

O benim arkadaşlarımın arasında dahildir.

Entre nosotros, él es un bolacero.

Aramızda kalsın, o bir yalancı.

Tuve que escoger entre los dos.

İkisi arasında seçim yapmak zorunda kaldım.

Tengo que elegir entre esos dos.

Ben bu ikisinin arasında seçim yapmak zorundayım.

¿Cuál es la diferencia entre ambos?

Bu ikisi arasındaki fark nedir?

Esto queda entre tú y yo.

Bu seninle benim aramda kalır.

Entre tanto, aprendimos de nuestros errores.

Bu sürede, biz hatalarımızdan bir şeyler öğrendik.

Me puse entre Tom y John.

Tom'la John'un arasına oturdum.

¡Eso tiene que quedar entre nosotros!

Aramızda kalmalı.