Examples of using "Madera" in a sentence and their turkish translations:
Tahtaya vur!
Ahşap masa
Ahşap yanar.
Biz odun kesiyoruz.
Termitler tahta yer.
Tahta yanıcıdır.
Onun oyunculuk için bir yeteneği var.
Bu masa ahşaptan yapılmıştır.
Kuru ahşap iyi yanar.
Bu tahta bir tarak.
Kırık bir tahtadan yontulduk,
Kutu tahtadan yapılmıştır.
Ahşap bir masam var.
Benim bir tahta tarağım var.
Ahşap kolaylıkla yanar.
Masam ahşaptan yapılmıştır.
Ev ahşaptan.
Sandalye tahtadan yapılmış.
Biz ahşaptan heykeller yaptık.
Bu tahta bir tarak.
O kutu ahşaptan yapılmıştır.
Bu masa ahşap.
Bütün ağaca ne olur?
Bu masa sert ahşaptan yapılmıştır.
O kısmen ahşaptan yapılmıştır.
Köprü ahşaptan yapılmıştır.
Masa ahşaptan yapılmıştır.
- Sandalyeler ahşaptan yapılmıştır.
- Sandalyeler tahtadan yapılmış.
Bu bir tahta taraktır.
Sandalye ahşaptan yapılmış.
Bu köprü ahşaptan yapılmıştır.
Bu ahşap bir masadır.
- Oyuncakların hepsi tahtadan yapılmış.
- Bütün oyuncaklar tahtadan.
Kutu, ahşaptan yapılmış.
Ahşap bir zemin güzeldir.
- Bu masa tahta.
- Bu masa ağaçtan yapılmıştır.
O oyuncak ahşaptan yapılmıştır.
O oyuncak tahtadan yapılmış.
ve içinde de ahşap bölmeler var,
yapmadığızda'da size odun diye hitap edebiliyorlar
Ahşap bir evde yaşamayı tercih ederim.
Ahşap evler kolayca yanar.
Kağıt ağaçtan üretilir.
O ahşap bir Buda heykeli yonttu.
Metal, kağıt ve tahta tabaklar satarız.
Ahşap inşaatlar kolayca alev alabilir.
Tom ahşap bloklarla oynuyor.
Bahçenin ahşap bir çiti var.
Bir zamanlar bir tahta parçası vardı.
Bu eski ev ahşaptan yapılmıştır.
ve bol bol kırık dal da var. İyi olacağız, ısınacağız.
nadir bir ahşaptan elle oyulmuş,
Keşiş ahşap bir kulübede yaşıyordu.
O ahşaptan mı yoksa metalden mi yapılmıştır?
Ahşap yüzer, ancak demir batar.
Bu tabure, deri ve tahtadan yapılmıştır.
- O benim hiç başıma gelmedi, tahtaya vur.
- O benim hiç başıma gelmedi, şeytan kulağına kurşun.
Odun, kağıt üretimi için bir hammaddedir.
Kutu sandal ağacından yapıldı.
Yaşlı adam ahşap bebeğe Pinokyo adını verdi.
Tom ahşap oyuncaklarla oynuyor.
Cookie'nin evi ahşaptan yapılmıştır.
Bu durumda kuru ağaç bulmak neredeyse imkânsız.
Howard ailesinde ise ahşap çekmece
Ahşap masa almak istiyorum.Nereden alabilirim?
Bahçe ahşap bir çitle çevriliydi.
Piyano, güzel, koyu kahverengi ahşaptan yapılmıştır.
Rüyamızın gerçek olması için tahtaya vuralım.
Biz metal, kağıt ve tahtadan tabaklar satarız.
Aşırı büyük kulaklarıyla kovuğun içindeki titreşimleri dinler.
Bunun plastik olduğunu biliyordum ama ahşap gibi tadı vardı.
Japon tapınaklarının çoğunluğu ahşaptan yapılmıştır.
Geleneksel ahşap evlerin çoğu alevler içinde.
Evindeki tüm döşemeler ahşaptan yapılmıştır.
Ve tüm bu odunlar... ...kuru ve böylece çıra görevi görecekler.
Ağaç kemirmek için birebir. O esnek tırnağın işlevi vurmayla bitmiyor.
Ufak bir ahşap bungalovumuz vardı. Suyun en yükseldiği noktanın altındaydı.
Kentte birkaç büyük ahşap eski ev vardı.
Rusçada iyi değilim.
Yeni teleskop büyük bir ahşap kutu içinde gönderildi.
Kaliforniya'da birçok evin ahşap çerçeveleri var.
- Ahşap bir yatak altın tabuttan daha iyidir.
- Yaşayan bir köpek ölü bir aslandan daha iyidir.
- Bülbülü altın kafese koymuşlar, "ah vatanım" demiş.
Onlar onunla çiftliğin yakınındaki eski bir ahşap binaya yürüdüler.
Otuz yıl önce buradaki ana sanayi keresteydi.
Yeni zemin kaplaması ahşap gibi görünüyor ama aslında vinil.
İçerisinde ahşap ve masa geçen yazıları bizim karşımıza en çok tıklanma oranına göre listeliyordu.
Sonra, Khumbu Buz Çağlayanı'nın üzerine ahşap bir köprü inşa edildi.
Mesela örneğin bundan on beş yıl önce ahşap bir masa almak istiyorsunuz Google'a yazmanız gereken şey şu olurdu ;