Translation of "Suicidio" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Suicidio" in a sentence and their turkish translations:

Es un suicidio.

O intihar.

Sus intentos de suicidio,

intihar denemeleri,

¡Esto es un suicidio!

Bu intihar.

Ella intentó cometer suicidio.

O intihar girişiminde bulundu.

El suicidio es peligroso.

İntihar tehlikelidir.

Sí, el suicidio es intencional,

Evet, intihar kasıtlıdır

Y tampoco entendían el suicidio.

ve onlar da bu intiharı anlayamadı.

Tasas muchísimo más altas de suicidio,

çok daha yüksek intihar oranı,

¿Acaso pensarían diferente acerca del suicidio?

Erkekler intihar konusunda farklı düşünür müydü?

Creo que el suicidio está mal.

İntiharın yanlış olduğuna inanıyorum.

Y, por momentos, pensaba en el suicidio.

bazen intihara meylettim.

El suicidio es un acto de desesperación.

İntihar umutsuz bir eylemdir.

¿Crees que alguna vez considerarías el suicidio?

Hiç intihar etmeyi düşüneceğini düşünüyor musun?

Y la cuarta razón es, nuevamente, el suicidio.

ve dördüncü sebep ise tekrardan intihar.

Y el suicidio permanece envuelto en este estigma.

İntiharı bu yaftanın içine sarıp gizliyoruz.

Con el suicidio, sabemos que es un mito

İntihar konusunda ise şöyle bir efsanemiz var,

Un trastorno psicológico que continúa hasta el suicidio.

intihara kadar devam eden psikolojik bir rahatsızlık

Su suicidio se debió a un desengaño amoroso.

Yaşadığı aşk acısının sonucunda intihar etti.

Él vio al suicidio como la única salida.

İntiharı tek çıkış yolu olarak gördü.

Tres hombres en Reino Unido habrán muerto por suicidio?

Birleşik Krallık'ta üç erkeğin intihar edeceğini biliyor musunuz?

No se conoce la causa del suicidio de ella.

Onun kendisini öldürmesinin nedeni bilinmiyor.

No estoy diciendo que el suicidio masculino es nuestra responsabilidad.

erkek intiharından biz sorumluyuz demiyorum.

Y uno de cada 10 ha pensado en el suicidio.

ve her 10 kişiden biri intihar etmeyi düşünüyor.

Creo que hay preguntas difíciles para hacernos sobre el suicidio masculino.

Sanırım erkek intiharı konusunda sormamız gereken bazı sert sorular var.

Sobre su intento de suicidio y cómo se había estado sintiendo.

ve duygularını anlatabilmesinden onur duydum.

El famoso poeta cometió un intento de suicidio en su estudio.

Tanınmış şair çalışma odasında intihar etmeye kalkıştı.

Algunos niños recurren al suicidio para escapar de una presión insoportable.

Bazı çocuklar dayanılmaz baskıdan kaçmak için intihara başvuruyorlar.

Esto es un suicidio. No deberíamos estar tratando de hacer esto.

Bu intihardır. Bunu yapmaya kalkışıyor olmamamız gerekir.

Tom está teniendo problemas para enfrentar el suicidio de su hijo.

Tom oğlunun intiharı ile başa çıkmada sorun yaşıyor.

No hemos visto mucho a Tom desde que Mary cometió suicidio.

Mary intihar ettiğinden beri Tom'u çok görmedik.

El suicidio es complejo y raramente se atribuye a un solo factor.

İntihar karmaşıktır ve nadiren tek bir etkene bağlanabilir.

La policía rechazó la posibilidad de que ese caso hubiera sido un suicidio.

Polis davada intihar ihtimalini dışladı.

Tom está teniendo problemas para lidiar con el hecho de que su hijo cometiera suicidio.

Tom oğlunun intihar etmesi gerçeğiyle başa çıkmada sorun yaşıyor.

Se culpó ampliamente a Davout por no volverse para rescatarlo, a pesar de que hubiera sido un suicidio.

Krasny'de kesilince Davout, intihara meyilli olsa bile onu kurtarmak için geri dönmediği için yaygın bir şekilde suçlandı.