Examples of using "Tampoco" in a sentence and their turkish translations:
Ben de.
Onu ben de açıklayamam.
Bu da değil
Ben de bilmiyorum.
Yine ben değilim.
O da gelmiyor.
O da yazmadı.
Onlar da çalışmadılar.
Ona ben de inanmıyorum.
Onu ben de açıklayamam.
Ben de sana güvenmiyorum.
Bunun da hiç bir yararı olmadı,
Bu da oldukça zor.
ya bunlar çokta problem değil
O da beni anlamıyor.
O da yazmadı.
Onlar beni de duyamıyorlar.
Ben de dans edemem.
Tom onu da yapamadı.
Onu ben de almıyorum.
Tom da mutlu değil.
Sen de o kadar önemli değilsin.
Bunu da mı yapamazsın?
- Onu da söylemedim.
- Öyle de demedim.
Ben de sana onu sormadım.
O kadar da fakir değiliz.
O kadar da zor değil.
Tom da aç değil.
- Onu sen de bilmiyordun.
- Onu siz de bilmiyordunuz.
- Ben de hiçbir şey anlamadım.
- Ben de bir şey anlamadım.
Demek istediğim bu da değil.
Onlar da parasızdı.
Bunu ben de bilmiyordum.
Benimde bunu yapmama gerek yoktu.
Ben de evli değilim.
Frenler de çalışmıyor.
Ben de buna inanmıyorum.
Bu da, bir sorun olmamalı.
Bu da yanlış.
ve onlar da bu intiharı anlayamadı.
Birleşik Devletler istemiyor. İngiltere de öyle.
"Uyuyamıyorum." "Ben de."
Ben de gerçekten bilmiyorum.
Ben de burada olmak istemiyorum.
Ben de ondan hoşlanmıyorum.
Onu ben de yapamadım.
Onu ben de açıklayamam.
Ben de size güvenmiyorum.
Ben de ne yapacağımı bilmiyorum.
Ben de burada olmak istemiyorum.
Ayrıca telefona da cevap vermez.
Onu Tom'da almadı.
Tom da ilgilenmiyor.
O da bir portakal değildir.
Ben de bunu yapamam.
Nedenini ben de bilmiyorum.
Sen gitmeyeceksen ben de gitmem.
insanlar gördüm.
Ama sen bunları da önemsemeyeceksin bak keyfine
- Sen gitmezsen, ben de gitmem.
- Sen gitmeyeceksen ben de gitmem.
O gitmedi ve ben de.
"Yorgun değilim." "Ben de."
Tom gelmedi ve Jane de.
Tereyağından kıl çeker gibi de olmadı hani.
Ben de Tom'u bulamıyorum.
- Tom da seni çok fazla sevmiyor.
- Tom sizlerden de özellikle hoşlanmıyor.
Ben de ondan hoşlanmıyorum.
"Oraya gidemezsin." "Sen de gidemezsin."
Ben de Tom'u sevmiyorum.
Ben de Tom'a güvenmezdim.
Ben de ondan hoşlanmıyorum.
Tom gitmezse ben de gitmeyeceğim.
Tom gelmedi ve Jane de gelmedi.
Bizde de hiç yumurta kalmadı.
Ben de çuvalı kaldıramam.
Ben de sana güvenemem.
tatmin edici bir meslek edinme konusunda yine de büyük olasılıkla
Tom gitmedi ve ben de.
Tom gitmedi, ve Mary de.
Tom da pek şaşırmış görünmüyordu.
Söylediği şey de yanlış değil.
Ne istediğimi ben de bilmiyorum.
Eğer sen konsere gitmiyorsan, ben de gitmiyorum.
aynı zamanda denizle okyanusal derinliğe de sahip değil
aynı zamanda o görüntüleri kim alır bilmiyorum ama?
O onlara yardım etmeyecek, ben de etmeyeceğim.
Tom et yemez ve Mary de.
O yüzemez ve ben de.
O gelmediği için ben de gitmedim.
O gelmediği için ben de gitmedim.
Hiç param yok ve hiç arkadaşım da yok.
Tom Fransızca konuşmaz ve ben de.
Susie Japonca konuşmaz, ve Tom da.
Mükemmel kadınlar yoktur, mükemmel erkekler de.