Translation of "Intentó" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Intentó" in a sentence and their turkish translations:

- Ella intentó suicidarse.
- Ella intentó quitarse la vida.
- Intentó suicidarse.

O intihar etmeye çalıştı.

- Él intentó suicidarse.
- Se intentó suicidar.

O, intihar teşebbüsünde bulundu.

Intentó apelar.

O itiraz etmeye çalıştı.

Intentó seducirme.

O beni baştan çıkarmaya çalıştı.

- Intentó resolver el problema.
- Intentó solucionar el problema.

O, sorunu çözmeye çalıştı.

Él intentó levantarse.

O ayağa kalkmaya çalıştı.

Él intentó persuadirla.

O, onu ikna etmeye çalıştı.

Ella intentó suicidarse.

Kendini öldürmeyi denedi.

Él intentó suicidarse.

Kendini öldürmeye çalıştı.

Tom intentó salvarme.

Tom beni kurtarmaya çalıştı.

Alguien intentó matarme.

Birisi beni öldürmeye çalıştı.

Tom intentó huir.

Tom kaçmaya çalıştı.

Él intentó escapar.

O, kaçma girişiminde bulundu.

Tom intentó sonreir.

Tom gülümsemeye çalıştı.

Alguien intentó matarnos.

Birisi bizi öldürmeye çalıştı.

Nadie intentó ayudarnos.

Kimse bize yardım etmeye çalışmadı.

Tom intentó suicidarse.

Tom kendini öldürmeye kalkıştı.

Tomás lo intentó.

Tom çalıştı.

Tom intentó ayudar.

Tom yardım etmeye çalıştı.

¿Quién intentó matarnos?

Bizi kim öldürmeye çalıştı?

Alguien intentó matarlos.

Birisi onları öldürmeye çalıştı.

Alguien intentó matarlo.

Biri onu öldürmeye çalıştı.

Alguien intentó matarla.

Birisi onu öldürmeye çalıştı.

Tom intentó asfixiarme.

Tom sadece beni boğmaya çalıştı.

- Tom intentó resolver el problema.
- Tom intentó solucionar el problema.

Tom sorunu çözmeye çalıştı.

Intentó abrir la puerta.

O, kapıyı açmaya çalıştı.

Intentó dominar el francés.

O, Fransızcaya hakim olmaya çalıştı.

Ella intentó cometer suicidio.

O intihar girişiminde bulundu.

Intentó ocultar sus sentimientos.

Duygularını gizlemeye çalıştı.

Intentó muchos métodos distintos.

O çok farklı metotlar denedi.

Intentó quitarme el novio.

Erkek arkadaşımı çalmaya çalıştı.

Tomás intentó ser neutral.

Tom tarafsız olmaya çalıştı.

- Ella lo intentó una tercera vez.
- Ella lo intentó por tercera vez.

O üçüncü bir kez denedi.

Tom intentó besar a Mary.

Tom, Mary'yi öpmeye çalıştı.

Tom intentó reducir sus gastos.

Tom giderlerini azaltmaya çalıştı.

Intentó convencerme con más promesas.

- O daha çok vaatlerle bana ertelemeye çalıştı.
- O daha çok vaatlerle beni alıkoymaya çalıştı.

Tom intentó mantener la calma.

Tom sakin kalmaya çalıştı.

Tom intentó abrir la puerta.

Tom kapıyı açmaya çalıştı.

Nadie intentó ayudar a Tom.

Hiç kimse Tom'a yardım etmeye çalışmadı.

Tom intentó besarme una vez.

Tom beni bir kez öpmeye çalıştı.

Ella intentó ocultar sus lágrimas.

Gözyaşlarını gizlemeye çalıştı.

Alguien intentó envenenar a Tom.

Biri Tom'u zehirlemeye çalıştı.

Alguien intentó matar a Tom.

Birisi Tom'u öldürmeye çalıştı.

Tom intentó salvar a Mary.

Tom, Mary'yi kurtarmaya çalıştı.

Intentó escribir una historia corta.

Kısa bir hikaye yazmaya çalıştı.

Tom intentó resolver el problema.

Tom sorunu çözmeyi denedi.

Dan intentó destruir la evidencia.

Dan kanıtı yok etmeye çalıştı.

Tom intentó ocultar su nerviosismo.

Tom asabiyetini saklamaya çalıştı.

Tom intentó abrazar a Mary.

Tom, Mary'ye sarılmaya çalıştı.

Tom intentó rescatar a Mary.

Tom Mary'yi kurtarmak için çalıştı.

Tom intentó predecir los resultados.

Tom sonuçları tahmin etmeye çalıştı.

¿Intentó Tom darte una patada?

Tom sana tekme atmaya çalıştı mı?

Se quedó quieta e intentó esconderse.

Kıpırdamadan saklanmaya çalıştı.

El cachorro intentó atrapar mi mano.

Yavru köpek elimi ısırdı.

El anciano intentó nadar cinco kilómetros.

Yaşlı adam beş kilometre yüzmeyi denedi.

Ella intentó en vano no llorar.

Ağlamamak için boş yere çabaladı.

- Ella lo intentó.
- Ella lo probó.

O çabaladı.

Él intentó librarse de las hormigas.

O, karıncalardan kurtulmaya çalıştı.

Él intentó unificar los distintos grupos.

Çeşitli grupları birleştirmeye çalıştı.

Ella intentó quitarse la vida anoche.

Dün gece kendini öldürmeye çalıştı.

Tom intentó hacer feliz a Mary.

Tom, Mary'yi mutlu etmeye çalıştı.

Intentó cortejarla con poemas de amor.

O aşk şiirleriyle ona kur yapmaya çalıştı.

Tom intentó explicarle todo a Mary.

Tom, Mary'ye her şeyi anlatmaya çalıştı.

Intentó en vano dejar de fumar.

Boş yere sigarayı bırakmayı denedi.

Intentó en vano resolver el problema.

O boşuna sorunu çözmeye çalıştı.

Tom intentó hablar, pero no pudo.

Tom konuşmaya çalıştı, ama yapamadı.

Dan intentó escapar de la comisaría.

Dan karakoldan kaçmaya çalıştı.

Tom intentó responder a la pregunta.

Tom soruya cevap vermeye çalıştı.

Intentó suicidarse pero no lo consiguió.

O, kendini öldürmeye çalıştı fakat o başarısızlıkla sonuçlandı.

Ella no intentó traducir la carta.

O, mektubu çevirmeye çalışmadı.

Él intentó llamar a la puerta.

O, kapıyı çalmayı denedi.

El niño intentó comer con palillos.

Çocuk çubuklarla yemeğe çalıştı.

Mary intentó levantarse, pero no pudo.

Mary kalkmayı denedi, ama yapamadı.

Tom intentó calmar a su madre.

Tom annesini rahatlatmaya çalıştı.

- Fadil lo intentó otra vez.
- Fadil lo intentó de nuevo.
- Fadil lo volvió a intentar.

- Fadıl yine denedi.
- Fadıl tekrar denedi.
- Fadıl bir daha denedi.
- Fadıl gene denedi.

Me soltó e intentó escapar del lugar.

Beni bıraktı ve bölmeden çıkmaya çalıştı.

- Ella intentó nadar.
- Ella trató de nadar.

O yüzmeye çalıştı.

Él intentó abrir la caja en vano.

O boş yere kutuyu açmaya çalıştı.

Él lo intentó una y otra vez.

O, onu tekrar tekrar denedi.

Tom intentó salvarle la vida a María.

Tom Mary'nin hayatını kurtarmaya çalıştı.

Tom cogió la caja e intentó abrirla.

Tom kutuyu aldı ve onu açmaya çalıştı.

Tom intentó empujar a Mary al agua.

Tom Mary'yi suya itmeye çalıştı.

Tom intentó abrir la puerta del coche.

Tom araba kapısını açmaya çalıştı.

Ella intentó no derramar ni una lágrima.

Gözyaşı akıtmamak için çabaladı.

Tom intentó esconderse detrás de su padre.

Tom babasının arkasında saklanmaya çalıştı.