Translation of "Sangrar" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Sangrar" in a sentence and their turkish translations:

Empecé a sangrar.

Ben regiye başladım.

La herida comenzó a sangrar.

Yara kanamaya başladı.

Pero cualquier presión hacía sangrar las heridas nuevamente.

ama en ufak baskıda yeniden kanamaya başlıyorlardı.

No le puedes hacer sangrar a una piedra.

Deveye hendek atlatamazsın.

Su pierna herida empezó a sangrar de nuevo.

Onun yaralı bacağı tekrar kanamaya başladı.

Me he mordido en la lengua hasta hacerla sangrar.

Kanayıncaya kadar dilimi ısırdım.

Una vez que se asiente, puede causar ampollas, puede hacer sangrar las manos

Bu şey derime nüfuz ederse su toplamasına neden olabilir. Ellerinizi kanatabilir