Translation of "Heridas" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Heridas" in a sentence and their turkish translations:

Tres personas resultaron heridas.

Üç insan yaralandı.

Tres heridas en una pierna y dos heridas en el abdomen.

Bir bacağımda üç yara, karnımda da iki yara vardı.

Sus heridas parecen ser fatales.

Yaraları ölümcül görünüyor.

- Curar las heridas del corazón lleva tiempo.
- Curar las heridas del corazón cuesta tiempo.

Kalp yaralarını iyileştirmek zaman alır.

Se trató de limpiar las heridas,

Yaralarını temizlemeye çalıştı

Las heridas sanan con el tiempo.

Zaman geçtikçe yaralar iyileşir.

El tiempo sana todas las heridas.

- Zaman her şeyin ilacıdır.
- Zaman tüm yaraları sarar.

Se me han sanado las heridas.

Yaralarım iyileşti.

Doce personas resultaron heridas en el accidente.

Kazada on iki kişi yaralandı.

Nosotros nos sorprendimos al ver sus heridas.

Onların yaralarını gördüğümüzde şaşırmıştık.

Diez personas resultaron heridas en el accidente.

Kazada on kişi yaralandı.

Las heridas se curan, las cicatrices quedan.

Yaralar iyileşir, izleri kalır.

Pero cualquier presión hacía sangrar las heridas nuevamente.

ama en ufak baskıda yeniden kanamaya başlıyorlardı.

Y absolutamente crítico para la curación de heridas.

ve yara iyileşmesi için kesinlikle çok önemliydi.

Él sufrió heridas internas en el accidente automovilístico.

O, araba kazasında iç yaralanma geçirdi.

Muchos soldados sufrieron terribles heridas en la lucha.

Birçok erkek savaşta ağır biçimde yaralandı.

Más de 60 personas murieron y miles resultaron heridas.

En az 60 kişi hayatını kaybetti ve binlerce yaralı vardı.

Ella lleva puesto un velo para ocultar sus heridas.

O, yaralarını gizlemek için bir peçe takar.

Se dice que el tiempo sana todas las heridas.

Zamanın tüm yaraları iyileştirdiği söylenmektedir.

Me encontré con el tema de las llamadas "heridas crónicas".

kronik yara diye adlandırılan bir konuya rastladım.

El hombre estaba acostumbrado a tratar esta clase de heridas.

Adam bu tür yarayı tedavi etmeye alışkındı.

- Ella prestó cuidados a su herida.
- Le curó las heridas.

O yarasına baktı.

Sólo el tiempo cura las heridas de un corazón roto.

Kırık bir kalbin yaralarını sadece zaman iyileştirir.

- El tiempo todo lo cura.
- El tiempo lo cura todo.
- El tiempo sana todas las heridas.
- El tiempo cura todas las heridas.
- El tiempo todo lo calma.

- Zaman bütün yaraları iyileştirir.
- Zaman her şeyin ilacıdır.

Y como 120 personas han sido heridas por leopardos en los últimos siete años.

Ve son yedi yılda parslar tarafından yaralanan kişi sayısı 120 civarında.

“El mariscal ha muerto esta mañana por las heridas que recibió en el campo de honor.

“Mareşal bu sabah namus sahasında aldığı yaralardan öldü.

Mientras se recuperaba de sus últimas heridas en esta batalla, Lannes recibió noticias dolorosas de su casa:

Bu savaşta aldığı son yaralar iyileşirken Lannes, evinden acı bir haber aldı:

La vida de Publius Escipión aún pende de un hilo debido a las heridas que recibió en Ticinus.

Publius Scipio'nun akıbeti Ticinus'ta aldığı yaralardan dolayı hala belirsiz.

Las heridas y la fiebre lo obligaron a convalecer en Varsovia, por lo que se perdió la batalla de Eylau.

Yaralar ve ateş, onu Varşova'da iyileşmeye zorladı ve bu nedenle Eylau Savaşı'nı kaçırdı.

Este gran mamífero de metro y medio y de 100 kilos es sumamente poderoso y más que capaz de infligir heridas mortales.

1,5 metre uzunluğundaki, 100 kiloluk bu görkemli memeli, çok rahat bir şekilde ölümcül yaralar verebilir.

A partir de la posición de las heridas en el cuerpo, la policía se dio cuenta de que el atacante era zurdo.

Yaraların vücuttaki konumundan, polis saldırganın solak olduğunu tespit etti.