Translation of "Hacerla" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Hacerla" in a sentence and their turkish translations:

Para hacerla realidad.

ve kaynaklara ihtiyacı vardır.

Podría hacerla hablar.

Onu konuşturabilirim.

Fue muy difícil hacerla hablar.

Onunla konuşmak çok zordu.

¿Quién eres tú para hacerla valer?".

Sen kim oluyorsun da işi yürütebileceksin?”

Tenía que hacerla volver a la escuela.

Onu okula geri götürdüm.

Él no decía nada que pudiera hacerla enfadar.

Onu kızdıracak bir şey söylemedi.

Saber es una cosa, hacerla es algo distinto.

Bilmek başka şey, yapmak başka şey.

Vas a hacerla llorar no importa que digas.

Ne söylersen söyle, onu ağlatırsın.

Él siempre planea una cosa cuidadosamente antes de hacerla.

O her zaman yapmadan önce bir şeyi dikkatlice planlar.

Me he mordido en la lengua hasta hacerla sangrar.

Kanayıncaya kadar dilimi ısırdım.

Puedo hacerla en la nieve, será visible desde el aire.

Yukarıdaki helikopterin görebileceği şekilde kara yazabilirim.

Deberías concentrarte en una cosa y aprender a hacerla bien.

Bir şey üzerine konsantre olmalısın ve onu iyi yapmayı öğrenmelisin?

Si tienes alguna pregunta, ahora es el momento de hacerla.

Herhangi sorularınız varsa, şimdi sorma zamanıdır.

Puedo hacerla en la nieve, y será visible para el helicóptero.

Yukarıdaki helikopterin görebileceği şekilde kara yazabilirim.

Si quieres que una cosa esté bien hecha, a veces tienes que hacerla tú mismo.

Bir şeyin doğru yapılmasını istiyorsan, bazen onu kendin yapmalısın.

Si tienes quejas con el sabor de mi comida, tú podrías empezar a hacerla desde mañana.

Benim yemek pişirmemin tadı hakkında şikayetin varsa, yarından başlayarak onu kendin yapmaya başlayabilirsin.

Cuando era pequeña tenía una peonza, me encantaba hacerla girar y esperar a ver cuándo se paraba.

Küçükken topacım vardı. Çevirip durana kadar izlemeyi severdim.

Me gustaría que alguien me ayudase a hacer la traducción, ya que con mi nivel de inglés no podría hacerla correctamente.

Sahip olduğum İngilizce ile, bunu yeterince iyi çeviremem. Bu yüzden başka birinin çevirmeyi kabul etmesini çok isterim.