Examples of using "Pondré" in a sentence and their turkish translations:
Kapağı üzerine kapatalım.
Ben seninle temas kuracağım.
iki elime de birer topu alıyorum.
Onu oraya koyacağım. Kaçma sakın.
Bunu buzdolabına koyacağım.
Seni sıkboğaz etmiyeceğim.
Galiba bu kırmızı kazağı giyeceğim.
Ete biraz tuz koyacağım.
Varır varmaz seninle temas kuracağım.
Bir kask takalım ve sonra da fosforlu çubuklardan kullanabilirim.
Eğer biraz beklerseniz, Jane'i telefona alacağım.
- Onu derhal yapacağım.
- Hemen hallediyorum.
Çiçekleri Ana'nın hediye ettiği vazoya koyacağım.
O botları giymemi istiyorsan o botları giyeceğim.
Amerika'dan döner dönmez en kısa sürede sizinle irtibata geçeceğim.
Eğer o ararsa, daha sonra onunla irtibat kuracağımı söyle.
Yarın Tom'la telefonda temas kuracağım ve bize yardım etmesini rica edeceğim.