Translation of "Musulmana" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Musulmana" in a sentence and their turkish translations:

- Soy musulmana.
- Soy musulmán.

Ben bir müslümanım.

Es una china musulmana de ojos azules.

O mavi gözlü bir Çinli Müslümandır.

Sami nunca supo que Layla era musulmana.

Sami Leyla'nın Müslüman olduğunu hiç bilmiyordu.

Por ser de un país con una mayoría musulmana.

bir daha ABD'ye dönemememe sebep olabilir.

La caballería armada ciciliana hizo contacto con la línea musulmana

Silisyalı zırhlı süvariler Müslüman hattıyla çarpışmaya başladığı gibi hatları dağılmıştı.

musulmana y, a pesar de su ventaja númerica empezaron a retirarse.

ve Moğollar sayıca fazla olmalarına rağmen geri düşmeye başladılar.

Sami creció en una pequeña comunidad musulmana en Europa del Este.

Sami Doğu Avrupa'daki küçük bir Müslüman toplulukta büyüdü.

Al sobrecargar el flanco, los mongoles hicieron retroceder a la línea musulmana.

Kanada fazla yükleme yapan Moğollar;Müslüman hattını geriye doğru itiyorlardı.

No me importa si es católica, budista o musulmana. Lo que me importa es su amistad.

Onun Katolik, Budist ya da Müslüman olması umurumda değil. Bütün umurumda olan onun arkadaşlığıdır.