Translation of "Musulmán" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Musulmán" in a sentence and their turkish translations:

¿Soy musulmán?

Müslüman mıyım?

Soy musulmán.

Ben bir müslümanım.

Tom es musulmán.

- Tom bir Müslüman.
- Tom bir Müsümandır.

- Soy musulmana.
- Soy musulmán.

Ben bir müslümanım.

Él es un verdadero musulmán.

O gerçek bir Müslüman

Pakistán es un país musulmán.

Pakistan müslüman bir ülkedir.

Este es el saludo musulmán.

Müslümanların selamlama şekli bu.

¿Se adaptan estos movimientos a un musulmán?

bu hareketler bir Müslümana yakışır mı?

El seguidor del Islam se llama musulmán.

İslama uyan bir kişi bir müslüman olarak bilinir.

Turquía sigue siendo el puente entre Europa y el mundo musulmán.

Türkiye, Avrupa'nın İslam alemine açılan kapısı olmayı sürdürüyor.

Creo que este chico chino es musulmán. Él está escuchando el Corán.

Bu Çinli adam Müslüman galiba. Kuran dinliyor.

Pero Jomeini reclamó su revolución popular convirtió a Irán en el estado musulmán legítimo.

Humeyni'ye göre ise ancak İran gibi halk desteğine sahip bir ülke, İslam dünyasının gerçek temcilcisi olabilirdi.

Otomana como rehénes principescos, educados con el mismo espíritu musulmán que su amigo, el joven

esir olarak büyüdüer ve Müslüman öğretiler ile eğititildiler

Por sus cualidades de soldado, pero su brutalidad y resistencia intrépida a convertirse en musulmán

askeri yeteneklerinden dolayı övgü gördü. Fakat kendisinin sert ve korkusuzca Müslüman olmayı istememesi