Examples of using "Azules" in a sentence and their turkish translations:
- Benim gözlerim mavi.
- Gözlerim mavidir.
- Mavi gözlerim var.
Mavi gözlerim var.
Ben mavi gözleri istiyorum!
- Benim gözlerim mavi.
- Gözlerim mavidir.
Onun mavi gözleri var.
Bunlar mavi hayalet.
- Onun mavi gözleri var.
- Mavi gözleri var.
Onun gözleri mavidir.
- Benim gözlerim mavi.
- Gözlerim mavidir.
Franco'nun mavi bir kot pantolonu var.
Onun büyük mavi gözleri var.
En iri mavi gözler,
O her zaman mavi gömlek giyer.
Onun büyük mavi gözleri var.
Onun mavi gözleri var.
Millie'nin mavi gözleri var.
Tom'un mavi gözleri var.
Maria'nın mavi gözleri var.
- Mavi gözlü kız, Jane'dir.
- Mavi gözleri olan kız Jane'dir.
Onun büyük mavi gözleri var.
Beyaz güller çok güzel.
Tom'un güzel mavi gözleri var.
Heriki kızın mavi gözleri var.
O, mavi elbiseleri sever.
Barbie'nin sarı saçı ve mavi gözleri var.
Şu kızın gözleri mavi.
O mavi gözlü bir Çinli Müslümandır.
Mavi gözlü kız, Jane'dir.
Mavi gözleri benimkine kenetlenmişti.
O, annesinin mavi gözlerini miras olarak aldı.
Onun elleri soğuktan morarmıştı.
Mavi pantolonun, yeşilden daha fazla maliyeti var.
Haritada mavi çizgiler nehirleri temsil ediyor.
Dudakların mavi. Sudan çıkmalısın.
Tom'un dalgalı kahverengi saçı ve mavi gözleri var.
Mavi ayakkabısı o etekle iyi gider.
hala o mavi fayansları hatırlarım.
Tom mavi bir gömlek ve mavi kot pantolon giyiyordu.
Soğuktan elleri morardı.
Bu çiçek sarı ve diğerleri mavi.
O sarı saçlı ve mavi gözlü güzel bir kızdır.
Bizimki hariç caddemizdeki her ev maviydi.
Dudakları mavileştikçe, ambulansı sinirli sinirli bekledim.
O mavi gözlü, uzun boylu, heykel gibi sarışın.
Mavi ve yeşil renkleri çok iyi görebilen omurgasızlar için karşı konulmazdırlar.
Mavi hayalet gösterisinin seneye de gerçekleşmesini garanti ediyor.
Mary'nin kahverengi gözleri var, kızınınkiler yeşil ve küçük oğlununkiler mavi.
Gökyüzü mavidir, deniz de mavidir. Gökyüzü ve deniz mavidir.
Bunlar şimdiye kadar gördüğüm en mavi yaban mersinidir. Onlar neredeyse doğal olmayan mavidir.