Examples of using "Fortalecer" in a sentence and their turkish translations:
Temeli güçlendirmek önemlidir.
fakat çocuklarımızı farkında hâle getirip
Çiftlerin bağlarını kuvvetlendirmek için yaptığı bir düettir bu.
Öpüşme sırasında bulaşan bakteriler, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur.
Bu kadar büyük bir aileyi bir arada tutan bağları da sağlamlaştırmak gerek.