Examples of using "Inmune" in a sentence and their turkish translations:
Ben bağışığım.
Çiçek hastalığına bağışıklığım var.
Ben hastalanmaya karşı bağışıklıyım.
Atlet yorgunluğa bağışıklı gibi görünüyordu.
bağışıklık sistemi hücre ve proteinlerden küçük bir çevre oluşturacak
Öpüşme sırasında bulaşan bakteriler, bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur.
hemfikir olmadığım görüşlere karşı bağışıklık kazandırdığıydı,
Ney sadece içgüdüsel bir taktikçi değildi ve görünüşe göre korku ya da yorgunluğa karşı bağışıktı…
Daha fazla aşılanmış insan, o kadar fazla virüse karşı hassas olanları koruyabilir.