Translation of "Existir" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Existir" in a sentence and their turkish translations:

Habría feliz dejado de existir.

Birden yok olsam, bundan mutlu olurdum.

Tiempo de existir según la persona.

Zamanın kişiye göre varlık göstermesi

Sin aire, el hombre no puede existir.

İnsanlar havasız var olamaz.

El amor sin sufrimiento no puede existir.

Acısız aşk olamaz.

Ninguna nación puede existir completamente aislada de otras.

Hiçbir ulus diğerlerinden tamamen ayrılmış olamaz.

Todavía deben existir personas buenas en este mundo.

İyi insanlar hâlâ bu dünyada var olmalıdır.

No sabemos cuándo comenzó a existir este mundo.

Bu dünyanın ne zaman var olduğunu bilmiyoruz.

El ser copadres significa que, aunque puedan existir sacrificios,

Ortak ebeveynlik şunu der: Evet, ebeveynlikte fedakârlık vardır

Polonia dejó de existir como país durante 120 años.

Polonya 120 yıl boyunca bir ulus olarak var olmayı durdurdu.

Los animales no pueden existir sin aire y agua.

Hayvanlar hava ve su olmadan var olamaz.

¿Puede existir una lengua tan hermosa como la mía?

Benimki kadar güzel bir dil olabilir mi?

Y empezar a existir como mi yo pleno y auténtico.

kendi bütün ve gerçek kişiliğimle var olmaya hazırım.

- La vida no puede existir sin agua.
- No se puede vivir sin agua.
- Sin agua no puede haber vida.

- Su olmadan hayat olamaz.
- Susuz hayat olamaz.

En la reciente votación de Maduro, los venezolanos no tuvieron voz con respecto a si la asamblea debería existir.

Maduro'nun bu oylamasında, Venezüellalılar meclisin var olup olmaması hakkında bir söz sahibi değildi