Translation of "Habría" in Turkish

0.009 sec.

Examples of using "Habría" in a sentence and their turkish translations:

¿Lo habría escuchado?

Peki, dinler miydim?

No habría problemas

hiçbir sıkıntı olmayacaktı

Yo habría pagado.

Öderdim.

El socorrista me habría visto y habría venido a salvarme.

cankurtaran beni fark edip kurtarabilirdi.

- Tom jamás habría dicho eso.
- Tom nunca habría dicho eso.

Tom asla onu söylemezdi.

Probablemente habría dicho que

şöyle derdim muhtemelen

¿Qué habría hecho usted?

Siz olsaydınız ne yapardınız?

No lo habría hecho.

Ben bunu yapmazdım.

Él habría tenido éxito.

O başarılı olurdu.

Nunca lo habría adivinado.

Onu hiç tahmin etmedim.

Nunca me habría rendido.

Ben asla vazgeçmezdim.

Habría feliz dejado de existir.

Birden yok olsam, bundan mutlu olurdum.

Nunca habría pensado encontrarte aquí.

Seninle burada tanışacağımı asla düşünmezdim.

Tom nunca lo habría aprobado.

Tom asla onaylamazdı.

¿Quién habría traído la tarta?

Keki kimin getirdiğini merak ediyorum.

¿Por qué habría de salir?

O neden terk etmeli?

Yo habría dicho que sí.

- Evet derdim.
- Ben evet derdim.

A ti te habría gustado.

Sen onu severdin.

Yo habría dicho lo mismo.

Aynı şeyi söylerdim.

No habría sido seguro hacerlo.

Bunu yapmak güvenli olmazdı.

- Un amigo de verdad me habría ayudado.
- Un verdadero amigo me habría ayudado.

Gerçek bir arkadaş bana yardım ederdi.

Me habría gustado una tutoría privada.

Yüz yüze olmayı tercih ederim,

No habría lugar para el error.

Hataya yer kalmaz.

Si hubiera trabajado mucho, habría ganado.

Daha çok çalışsaydı başarabilirdi.

También lo habría hecho por ti.

Ben de senin için aynı şeyi yapardım.

Si fuera tú, me habría ido.

Senin yerinde olsaydım giderdim.

Se suponía que habría silencio aquí.

Onun burada sessiz olması gerekiyordu.

Sabía que habría algo de comer.

Ben yiyecek bir şeyler olacağını biliyordum.

Yo tampoco habría confiado en Tom.

Ben de Tom'a güvenmezdim.

No me habría preocupado por eso.

- Bundan endişelenmezdim.
- Onun hakkında endişe etmezdim.

Si hubiera podido, lo habría hecho.

Eğer yapabilseydim, yapardım.

Habría elegido la opción "definitivamente no".

''Asla istemem'' seçeneğine tıklardım.

Nadie habría sido capaz de anticiparlo.

Kimse bunu tahmin edemezdi.

- Si hubiera sido rico, os habría dado dinero.
- Si hubiera sido rico, te habría dado dinero.

Zengin olsaydım, ben sana biraz para verirdim.

- Si lo hubiera sabido os lo habría dicho.
- Si lo hubiera sabido te lo habría dicho.

Onun hakkında bilseydim, sana söylerdim.

Mi madre también habría tenido un copadre.

annemin de ortak ebeveyni olabilirdi.

La ropa interior ya se habría apagado

Külot mu? Külot şimdiye çoktan sönerdi.

Si hubiera estado contigo, te habría ayudado.

Seninle birlikte olsaydım, sana yardım ederdim.

Sin el mapa, él se habría perdido.

Bir harita olmasaydı, o kaybolurdu.

Gracias, no lo habría logrado sin ti.

Teşekkür ederim, bunu sensiz yapamazdım.

No lo habría hecho sin su ayuda.

Onun yardımı olmasa, başaramam.

Eso sería algo que habría que programar.

Bu proglamam gereken bir şey olurdu.

- Habría querido verla.
- Ojalá la hubiera visto.

Keşke onu görseydim.

Si Dios no existiera, habría que inventarlo.

Tanrı olmasa onu icat etmek zorunda kalırız.

¿Qué habría ocurrido si Tom hubiese venido?

Tom gelseydi ne olurdu?

Si no hubiera lenguaje, no habría pensamiento.

Dil olmasa, düşünce olmazdı.

- No sé si él lo habría hecho por mí.
- No sé si lo habría hecho por mí.

Onu benim için yapıp yapmadığını bilmiyorum.

- Nunca le habría pedido a Tom que hiciese eso.
- Nunca le habría pedido a Tom que hiciera eso.

Tom'dan onu yapmasını hiçbir zaman istemezdim.

- Si hubiese tenido tiempo para hacerlo, lo habría hecho.
- Si hubiera tenido tiempo de hacerlo, lo habría hecho.

Bunu yapmak için zamanım olsaydı, yapardım.

NB: Sí, imagínate lo que eso habría supuesto,

NB: Evet ve diyelim ki bir öğleden sonra

Habría sido casi absurdo no darle una oportunidad.

değerlendirmemek aptalca görünürdü.

¿Habría hecho lo mismo si todavía fuese hombre?

Hâlâ erkek olarak yaşıyor olsaydım bunu yapar mıydım?

Si hubiese tenido más tiempo, te habría escrito.

Daha fazla zamanım olsaydı sana yazardım.

Si hubiera sabido su dirección, le habría escrito.

Onun adresini bilseydim, ben yazmış olurdum.

Si lo hubiera sabido, habría cambiado mi plan.

Onun hakkında bilseydim, ben planımı değiştirirdim.

Si hubiera estudiado más, habría aprobado el examen.

Daha sıkı çalışsaydı, sınavı geçerdi.

El capitán nos aseguró que no habría peligro.

Kaptan bize tehlike olmayacağına dair güvence verdi.

Si me hubieras llamado, habría venido para ayudarte.

Beni arasaydın sana yardım etmeye gelirdim.

No me sorprendería si Tom no habría llegado.

Tom gelmese şaşırmam.

Tu padre habría estado muy orgulloso de ti.

Baban seninle çok gurur duyardı.

- Sabía que vendrían problemas.
- Sabía que habría problemas.

Ben sorun olacağını umuyordum.

Si lo hubiera sabido, te lo habría dicho.

- Onun hakkında bilseydim, sana söylerdim.
- Onu bilseydim, sana söylerdim.
- Bilseydim, sana söylerdim.

Si Dios existiese realmente, habría que hacerlo desaparecer.

- Eğer tanrı gerkçekten var olsaydı, onu ortadan kaldırmak gerekli olabilirdi.
- Eğer Tanrı gerçekten var olmuş olsaydı onu ortadan kaldırmak gerekirdi.

Sin la ayuda de Tom, Mary habría fracasado.

Tom'un yardımı olmasaydı, Mary başarısız olurdu.

Tom lo habría hecho ya, si supiera cómo.

Tom nasıl yapacağını bilseydi zaten onu yapardı.

- Si hubiese sabido que estabas aquí, habría venido inmediatamente.
- Si hubiese sabido que estabas aquí, habría venido de inmediato.

Eğer burada olduğunu bilseydim hemen gelirdim.

No habría forma de que pudiera dar la presentación.

o gösteriyi yapmamın bir yolu olmazdı.

Si hubiese llegado temprano, yo habría visto a Kelly.

Daha erken varsaydım Kelly'yi görebilirdim.

Si yo hubiera sabido su dirección, habría podido visitarla.

Onun adresini bilseydim, onu ziyaret edebilirdim.

Si me hubiera dicho la verdad, lo habría perdonado.

Bana doğruyu söyleseydi onu affederdim.

Si hubiera tenido más dinero, habría comprado el bolígrafo.

Yeterli param olsaydı kalemi alırdım.

Si no hubiera tantos taxis, habría menos accidentes viales.

Bu kadar çok taksi olmasaydı daha az sayıda trafik kazası olurdu.

Sin la mutación aleatoria de genes no habría evolución.

Genlerin rastgele mutasyonu olmadan hiçbir evrim olmazdı.

Pensé que Tom habría recordado la reunión de hoy.

Tom'un bugünkü toplantıyı hatırlamış olacağını düşündüm.

Tomás nos habría ayudado si se lo hubiéramos pedido.

Eğer ondan isteseydik Tom bize yardım ederdi.

Si hubiera sabido la verdad te lo habría dicho.

Gerçeği bilseydim, sana söylerdim.

El presidente estaba seguro de que habría una guerra.

Başkan savaş olacağından emindi.

Sin la ayuda de mi hermano me habría ahogado.

Eğer erkek kardeşim bana yardım etmeseydi, boğulurdum.

¿Van Gogh realmente habría cortado una de sus orejas?

Van Gogh sahiden kulağının birini kesmiş mi?

Habría sido mejor si te hubieras quedado con Tom.

Tom'la kalsaydın daha iyi olurdu.

Eres la última persona que habría pensado encontrar aquí.

Sen, burada görmeyi umduğum son kişisin.

Tom seguramente no habría tenido éxito sin tu ayuda.

Tom yardımın olmadan kesinlikle başaramazdı.

Habría sido más feliz si me hubiera quedado allí.

Orada kalsaydım daha mutlu olurdum.

Mary lo habría hecho ella misma si hubiera podido.

Eğer yapabilseydi, Mary onu kendisi yapacaktı.

- Habría escrito una carta más larga si hubiera tenido más tiempo.
- De haber tenido más tiempo habría escrito una carta más larga.

Daha fazla zamanım olsaydı, daha uzun bir mektup yazardım.

- Si hubiese tenido un poco más de dinero, lo habría comprado.
- Si hubiera tenido un poco más de dinero, lo habría comprado.

Biraz daha param olsaydı onu alırdım.

Estando en su lugar, se me habría ocurrido lo siguiente:

Pekâlâ, ben sizin yerinizde olsam

Hace menos de medio siglo, habría sido imposible verlas aquí.

Son 50 yıla yakın bir süredir onları burada görmemiz imkânsızdı.

Si hubiera tenido tu número de teléfono te habría llamado.

Telefon numaranı bilseydim, seni arardım.

Si yo hubiera sabido la verdad, te la habría dicho.

Gerçeği bilseydim, ben sana söylerdim.