Examples of using "Dejado" in a sentence and their turkish translations:
Yağmur durdu mu?
Sana yardım etmeme izin vermeliydin.
Onu yalnız bırakmalıydın.
Herkes çalışmayı bıraktı.
Birden yok olsam, bundan mutlu olurdum.
beni mahvediyordu.
Birisi onu orada bırakmış olmalı.
Kız arkadaşım beni terk etti.
Sen beni ektin.
Mary sigarayı bıraktı mı?
Bira içmeyi bıraktım.
Anahtarlarımı nereye koydum?
Gitmene izin vermemeliydim.
Size bir not bıraktım.
Sen sigara içmeyi durdurdun.
Arabayı nerede bıraktın?
Ben dehşete düştüm. Beni nutku tutulmuş bırakıyorsun.
O niçin sigara içmeyi bıraktı?
O, herhangi bir mesaj bırakmadı.
O ailesini terk etti.
O bile sigara içmeyi bıraktı.
O, pencereyi açık bıraktı.
İçmeyi bıraktığını düşünüyordum.
Onu otobüste bırakmış olmalıyım.
Sonunda sigara içmeyi bıraktım.
Annem bana bir mesaj bıraktı.
Sigarayı bıraktığını sanıyordum.
Makine çalışmayı durdurdu.
Anahtarlarımı burada mı bıraktım?
Onun gitmesine izin vermemeliydik.
Sana bir not bırakmalıydım.
Sigara içmeyi bıraksan iyi olur.
Bu klavye çalışmayı durdurdu.
Klavye çalışmayı durdurdu.
Kapıyı açık mı bıraktın?
- Sigara içmeyi bıraktım.
- Sigara içmekten vazgeçtim.
Saatimi evde bıraktım.
Birisi pencereyi açık bırakmış olmalı.
Hiç sakal bıraktın mı?
Tom'un sigarayı bıraktığını düşündüm.
Tom şemsiyesini nereye bıraktığı unuttu.
En iyisini sona sakladık.
Sigarayı ve içkiyi bıraktım.
Hiçbir şeyi şansa bırakmadık.
Kameramı evde bırakmalıydım.
O neden sigara içmeyi bırakmadı?
Farlarını açık bıraktın.
Tom'u yalnız bırakmamalıydık.
Kasabadan ayrılmış olabileceğini düşünüyordum.
Sigara içmekten vazgeçtim.
Tom Mary ile konuşmayı bıraktı.
Keşke pencereleri açık bırakmasaydım.
Arabayı nerede bıraktığımı hatırlamıyorum.
Birisi musluğu açık bırakmış.
Cüzdanını evde bıraktığını söyledi.
Biri suyu açık bırakmış olmalı.
Eskiden çok sigara içerdim ama artık sigara içmeyi bıraktım.
- Sigaradan vazgeçmen sağlığın için daha iyi olur.
- Sağlığın için sigara içmeyi bıraksan iyi olur.
- Yağmur yağışı durdu.
- Yağmur durdu.
- Yağmur kesildi.
- Yağmur dindi.
Keşke gerçekten Tom'un çantamı nereye koyduğunu bilsem.
- Kim terk etti?
- Kim ayrıldı?
Onu yanlış yere koymuş olmalıyım.
Tom panik yapıyor.
Kocanı asla terk etmemeliydin.
O neden ordu hakkında konuşmak için durdu?
Tom otelde çantamı bıraktı.
Sanırım evde unuttum.
bu toplulukların inanılmaz hikâyelerini dinlerken bile
bu arkasında bıraktığı ize ise koma diyoruz
Yani Da Vinci ustasına ressamlığı bıraktırmıştı
Balık bu nehirde yaşamayı bıraktı.
Birisi bankta bir çanta bıraktı.
Yoko'nun sigarayı bırakmasını umuyordum.
Sigarayı bıraktım ve yeni bir insan gibi hissediyorum.
Kapıyı açık bıraktığı için o onu azarladı.
İlk ve son defa sigarayı bıraktım.
Tom Mary'nin onun için bıraktığı notu buldu.
Bayım, çakmağınızı masada unuttunuz.
Pencereyi açık bıraktın mı?
Tom yapmak istediğimi yapmama izin vermeliydi.
Sen onun üzerinde bayağı bir izlenim bırakmış olmalısın.
O, Paul'ün onu ağaç ettiğini fark etti.
Babam sigara içmeyi ve içki içmeyi zaten bıraktı.
Gittiğini ve beni terk ettiğini düşünmüştüm.
Tom'un bir ay önce Mary'yi terk ettiğini sandım.
Tom, bütün yaz sakal uzatmaktadır.
Ev satın almak iyi bir yatırım olmaktan çıktı.
Cümlesinin altına yazdığım yorumu daha sonra sildim.
Kapıyı kim açık bıraktı?
Kurban dövülmüş ve ölüme terk edilmiş.