Examples of using "Encuentre" in a sentence and their turkish translations:
Onu bulmayı umuyorum.
Doğru yanıtı bul!
Nerede olduğum önemli değil.
- Telefonumu bulursam seni ararım.
- Telefonumu bulduğumda seni ararım.
Zaman bulur bulmaz denemeni gözden geçireceğim.
Tom'un Mary'yi bulmasını istemiyorum.
Mutluluğumuz ve mutsuzluğumuza karar veren şey
Tom'un beni tekrar bulmasını istemiyorum.
Bunu bir alıcı bulur bulmaz satacağım.
Her kim çantayı bulursa onu buraya getirmelidir.
Köpeğimi bulan kişiyi burada bir ödül bekliyor.
- Ölürsem kimsenin beni bulmayacağı bir yerde ölmek istiyorum.
- Eğer ölürsem, hiç kimsenin beni bulmayacağı yerde ölmek istiyorum.
Birini öldürmeden önce Tom'u bulun.
Hazineyi nereye gömdüğümüzü hiç kimsenin bulmasını istemiyorum.
Onu bulur bulmaz, onu senin evine getireceğim.
Siz koltuğunuzu bulana kadar sizin için tutayım
Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş.
Onu bulamayabilirsin.
ama dilerseniz koltuğunuzu bulana kadar eşyalarınızı tutabilirim."
Tom çarşamba günü Mary'nin John'la buluşmasını ayarladı.
gibi coğrafi olarak engellenmiş yayın hizmetlerine erişmek kolaydır
Beni polislerden saklayabilir misiniz?
Tom'u bul.