Translation of "Llamo" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Llamo" in a sentence and their turkish translations:

No, no me llamo María. Me llamo Teresa.

Hayır, benim adım Maria değil. Benim adım Teresa'dır.

Me llamo Nanfu.

Benim adım Nanfu.

Me llamo Farshad.

Benim adım Farshad.

Me llamo Andrea.

Benim adım Andrea.

Me llamo Wang.

Benim adım Wang.

Me llamo Dushana.

Adım Dušana.

Me llamo Juba.

Benim adım Juba'dır.

Me llamo Jack.

Benim adım Jack.

Te llamo luego.

Seni daha sonra arayacağım.

Me llamo Ludwig.

Benim adım Ludwig.

Me llamo Liebre.

Benim adım Hase.

Me llamo Shuu.

Adım Shu.

Luego te llamo.

Seni sonra ararım.

Me llamo Emily.

Benim adım Emily.

Me llamo Tom.

Tom benim adım.

Me llamo Hisashi.

Benim adım Hisashi.

Me llamo Sally.

- Benim adım Sally.
- Adım Sally.

Me llamo Ana.

Benim adım Anna.

Me llamo Yamada.

Benim adım Yamada.

- Te llamaré mañana.
- Mañana te llamo.
- Te llamo mañana.

- Yarın seni arayacağım.
- Yarın sizi arayacağım.
- Yarın sizi çağıracağım.
- Yarın seni çağıracağım.

- Mi nombre no es "usted"; es Ricardo.
- No me llamo "tú", me llamo Ricardo.
- No me llamo "tú". Me llamo Ricardo.

Adım Ricardo, "sen" değil.

- Mi nombre es Henry.
- Me llamo Henri.
- Me llamo Henry.

Benim adım Henry.

- Yo a él lo llamo Mike.
- Yo le llamo Mike.

Onu Mike olarak çağırırım.

Me llamo Michael Jr.

Ben Michael Jr.

Me llamo Stuart Duncan,

Benim adım Stuart Duncan.

Me llamo Tom Thum,

Ben Tom Thum

Me llamo Thandiswa Mazwai.

Adım Thandiswa Mazwai.

Llamo Tim al ordenador.

Ben bilgisayara Tim diyorum.

Llamo a la policía.

Polisleri arıyorum.

Me llamo Edgar Degas.

Benim adım Edgar Degas.

Me llamo Ichiro Tanaka.

Benim adım Ichiro Tanaka.

No me llamo Tom.

Adım Tom değil.

Hola, me llamo Tina.

Merhaba, benim adım Tina'dır.

Llamo para pedir ayuda.

Yardım için arıyorum.

Yo me llamo John.

- Ben John'um.
- Bana John derler.

Hola, me llamo Hamit.

Merhaba, benim adım Hamit.

No me llamo "chicos".

Benim adım "Siz" değil.

- Me llamo Tamako, ¿y tú te llamas...?
- Me llamo Tamako, ¿y tú?

Adım Tamako, ya senin adın...?

La llamo "la ciudad cinética".

Kinetik Şehir diyorum buna.

Le llamo todos los días.

Ona her gün telefon ederim.

Me llamo Noelia, ¿y tú?

Benim adım Noelia, senin?

Le llamo con mucha frecuencia.

Onu çok sık ararım.

La llamo todos los días.

Ben onu her gün ararım.

Me llamo Ricardo, ¿y tú?

Benim adım Ricardo, ya sen?

Hola, me llamo Ken Saitou.

Merhaba, benim adım Ken Saitou.

¿Por qué no te llamo?

Neden seni aramıyorum?

Siempre que llamo está fuera.

Ne zaman arasam o dışarıdadır.

La llamo muy a menudo.

Onu çok sık ararım.

Sí, me llamo Karen Smith.

Evet, benim adım Karen Smith.

Al computador lo llamo "Tim".

Ben bilgisayara "Tim" diyorum.

Me llamo José, somos amigos.

Benim adım Jose. Biz arkadaşız.

¿Cómo llamo a un taxi?

Nasıl taksi çağırabilirim?

Te llamo para que vengas.

- Seni gelmen için arıyorum.
- Seni gel diye arıyorum.

De cualquier manera, te llamo mañana.

Her durumda, yarın seni arayacağım.

Me llamo Tom y soy alcohólico.

Benim adım Tom ve ben bir alkoliğim.

Más tarde te llamo de vuelta.

Ben sizi daha sonra tekrar arayacağım.

Llamo al chico y él viene.

Çocuğu ararım ve o gelir.

Te llamo si encuentro mi teléfono.

Telefonumu bulursam seni ararım.

Me llamo Tom y soy adicto.

Adım Tom ve bir bağımlıyım.

Me llamo Cyril, ¡encantado de conocerle!

Benim adım Cyril; tanıştığımıza memnun oldum!

Me llamo Legión, porque somos muchos.

Benim adım Lejyon çünkü biz çokuz.

Cuando termine el trabajo te llamo.

İşimi bitirdiğimde seni arayacağım.

Soy un hombre, me llamo Adán.

Ben bir adamım, adım Adan.

Soy una mujer, me llamo Eva.

Ben bir kadınım, adım Eva.

Soy una serpiente, me llamo Lucy.

Ben bir yılanım, adım Lucy.

Soy un niño, me llamo Chucky.

Ben bir oğlanım, adım Chucky.

Soy una muñeca, me llamo Anabel.

Ben oyuncak bir bebeğim, adım Anabel.

Y la voz dice: "Me llamo Ronan".

"Benim adım Ronan." diye bir ses.

Como indican aquí, me llamo Kyle Eschen.

Tabelada yazıldığı gibi, adım Kyle Eschen.

A lo que llamo "tres revoluciones silenciosas".

yol açtığını söyleyebilirim.

Si encuentro tu pasaporte te llamo inmediatamente.

Pasaportunu bulursam seni hemen ararım.

Espera un minuto, que llamo a Jimmy.

Bir dakika bekle. Jimmy'yi arayacağım.

- Mi nombre es Tom.
- Me llamo Tom.

- Benim adım Tom.
- İsmim Tom.

- Mi nombre es Ludwig.
- Me llamo Ludwig.

- Benim adım Ludwig.
- Benim adım Ludwig'tir.

- Mi nombre es Yamada.
- Me llamo Yamada.

Benim adım Yamada.

Lo llamo cuando regreso a la oficina.

Ofise döndüğümde onu ararım.

- Me llamo Hopkins.
- Mi nombre es Hopkins.

Benim adım Hopkins.

- Mi nombre es Henry.
- Me llamo Henri.

Benim adım Henry.

Levanta la mano cuando llamo tu nombre.

Adınızı söylediğimde elinizi kaldırın.