Translation of "Importa" in Turkish

0.033 sec.

Examples of using "Importa" in a sentence and their turkish translations:

No me importa nadie, no importa

kimseyi de ilgilendirmiyor boşver

- ¿Importa la verdad?
- ¿La verdad importa?

Gerçek önemli mi?

- Nada importa realmente.
- Nada verdaderamente importa.

Hiçbir şey gerçekten önemli değil.

Todo importa.

Her şey önemlidir.

- No es importante.
- Eso no importa.
- No importa.

Bu önemli değil.

- Me importa un comino.
- No me importa lo más mínimo.
- Me importa un rábano.

- Benim için fark etmez.
- Umurumda değil.

No nos importa.

Umursamıyoruz.

Nuestro entorno importa.

Çevremiz önemli.

Ya no importa.

Artık önemli değil.

No importa mucho.

Bunun çok önemi yok.

Nos importa mucho.

Bu bizim için çok önemli.

¿Acaso te importa?

Umurunda mı sanki?

Ni siquiera importa.

Bunun önemi yok ki.

¿Qué importa eso?

Ne önemi var?

No les importa.

- Onlar için fark etmez.
- Onlar için önemli değil.

Eso no importa.

Bu önemli değil.

Aunque no me importa

benim için gerçi çokta önemli değil

¿A quién le importa?

- Kimin umurunda?
- Kime ne?

¿Le importa si fumo?

Sigara içmemin bir sakıncası var mı?

A nadie le importa.

O, kimsenin umurunda değil.

El tamaño sí importa.

- Boyut önemlidir.
- Büyüklük önemlidir.

La palabra hablada importa.

Konuşulan söz önemlidir.

¿A nadie le importa?

Kimsenin umurunda değil mi?

No me importa esperar.

Beklemeyi umursamıyorum.

El tamaño no importa.

Boyut önemli değil.

Sé que no importa.

Onun önemli olmadığını biliyorum.

Ya no importa mucho.

Artık gerçekten çok fazla önemli değil.

Tal vez no importa.

Belki de önemi yoktur.

Inglaterra importa frutos españoles.

İngiltere, İspanyol ürünü ithal ediyor.

Supongo que no importa.

Sanırım önemli olmayacak.

¿Por qué les importa?

Onlar neden önemsiyor?

No importa cuando vengas.

Ne zaman geldiğin önemli değil.

Su opinión importa poco.

Onların görüşü biraz önemlidir.

No me importa caminar.

- Yürüyüşe itirazım yok.
- Yürümek umurumda değili

- No me importa.
- Eso no me importa.
- Eso no me preocupa.

Benim için fark etmez.

- No es importante.
- No tiene importancia.
- Eso no importa.
- No importa.

- Bu önemli değil.
- Önemli değil.
- O önemli değil.
- Önemi yok.

- Me importa un carajo.
- No me importa un pomo.
- No me importa un carajo.
- No estoy ni ahí.

- Benim umurumda değil.
- Çok da fifi.
- Çok da sikimdeydi.

- No me importa si hace calor.
- No me importa si está caliente.

Hava sıcak olsada umurumda değil.

- ¿Le importa que le haga una pregunta?
- ¿Te importa que te haga una pregunta?
- ¿Os importa que os haga una pregunta?
- ¿Les importa que les haga una pregunta?

- Sana bir soru sorabilir miyim?
- Sana bir soru sormamın sakıncası var mı?

No importa, dije que conduciría

fark etmez ben arabayı kullanırım dedi

No importa quien lo hizo

Kimin çıkardığı da mühim değil

¿Te importa explicarme la regla?

- Kuralı bana açıklar mısın?
- Kuralı bana açıklayacak mısın?

No importa si me mojo.

Islansam da önemli değil.

¿Le importa decirme su peso?

Kaç kilo olduğunuzu sorabilir miyim?

No importa dónde me encuentre.

Nerede olduğum önemli değil.

¿Te importa si bebo alcohol?

Eğer alkol içersem bir sakıncası var mı?

¿A quién le importa eso?

O kimin umurunda?

No me importa en absoluto.

Ben onu hiç düşünmüyorum.

¿Te importa esperar un poco?

Birkaç dakika bekler misiniz?

Este asunto no me importa.

Bu konu beni ilgilendirmiyor.

¿A usted qué le importa?

- Seni ne ilgilendirir?
- Sana ne ki?

¿Le importa si fumo aquí?

Burada sigara içebilir miyim?

No me importa si nieva.

Kar yağarsa umursamam.

- No es importante.
- No importa.

- Bu önemli değil.
- Önemli değil.
- O önemli değil.
- Önemi yok.

Japón importa naranjas desde California.

Japonya Kaliforniya'dan portakal ithal eder.

No me importa para nada.

- Benim için hiç fark etmez.
- Benim için hiç önemli değil.

No importa en este momento.

Bu şu anda önemli değil.

- Todo importa.
- Todo es importante.

Her şey önemlidir.

¿A ti qué te importa?

Bundan sana ne?

No me importa mi porvenir.

- Geleceği umurumda değil.
- Geleceğimi umursamıyorum.

- No pasa nada.
- No importa.

Benim için fark etmez.

No me importa si fumas.

Sigara içip içmemeni önemsemiyorum.

No me importa tu pasado.

Geçmişinle ilgilenmiyorum.

Supongo que ya no importa.

Sanırım artık o önemli değildir.

No me importa un carajo.

- Umurumda bile değil.
- Çok da tın.

No me importa el frío.

Ben soğuğu umursamıyorum.

No me importa el calor.

Sıcaklığı umursamıyorum.

No me importa cuánto ganas.

Senin ne kadar para kazandığın umurumda değil.

No me importa el dinero.

Ben parayı önemsemem.

No me importa el olor.

Koku umurumda değil.

- No me importa lo que él diga.
- No me importa lo que diga él.

Onun ne dediği umurumda değil.

Así que, ¿por qué importa esto?

Peki bu neden önemli?

[3. Identifica lo que te importa...]

[3: Sizin için önemli olanları belirleyin]

No importa cual sea su tamaño

büyüklükleri ne olduğu önemli değil

A ellos realmente no les importa.

Onlar gerçekten umursamıyor.

No importa si venís o no.

Gelip gelmemen önemli değil.

No importa. Cualquiera puede cometer fallos.

Aldırma. Herkes hata yapabilir.

¿Te importa si prendo la radio?

Radyoyu açmamın bir sakıncası var mı?

¿Le importa si abro la puerta?

Kapıyı açabilir miyim?

No me importa lo que digan.

Ne dedikleri umurumda değil.

"¿Te importa si fumo?" "En absoluto."

"Sigara içmemin sizce bir sakıncası var mı?" "Hiç de değil."

No importa si contestas o no.

- Cevap verip vermemem önemli değil.
- Cevap verip vermemenin önemi yok.

No importa de dónde él venga.

Onun nereli olduğu önemli değil.

¿Le importa que abra la ventana?

- Pencereyi açmamın bir sakıncası var mı?
- Pencereyi açabilir miyim?

- Me da igual.
- No me importa.

Aldırış etmem.

¿Te importa que encienda la radio?

Radyoyu açabilir miyim?

No me importa que haga calor.

Hava sıcaksa umursamıyorum.

No importa lo que él dijo.

Söylediği şeyin hiçbir önemi yok.

¿Le importa si apago la luz?

Işığı kapatabilir miyim?

A veces, el tamaño sí importa.

Bazen, boyut önemlidir.

Ya a nadie le importa eso.

Artık kimse onu umursamıyor.

No me importa lo que cueste.

Benim için fiyatı önemli değil.

Lo que importa es la experiencia.

Önemli olan deneyimdir.

A nadie le importa de tu.

Kimse senin kim olduğunla ilgilenmiyor.

No me importa lo que dicen.

İnsanların ne dediği umurumda değil.

- Me importa.
- Es importante para mí.

Benim için önemli.