Examples of using "Eleva" in a sentence and their turkish translations:
Rüzgar yaprakları kaldırır.
Bir vinç ağır inşaat malzemelerini kaldırır.
ruh gök yüzüne yükselirken
Kayıp bir milyon doları buluyor.
ana akım medyada ana haber sunuculuğuna kadar yükseliyor
İlerleme bizi yükselten gizemli bir güç veya bir tartışma platformu değil.
ekvator tarafına gittikçe yeryüzü yükseldiği için çarpması gerekiyor