Examples of using "Desafiar" in a sentence and their turkish translations:
meydan okuyabilecek biriyle konuşun.
Onu sorgulayabiliriz, ve statükoya meydan okuyabiliriz.
- Tom Mary'yi bir satranç oyununa davet edecek kadar aptaldı.
- Tom satranç oyununda Mary'ye meydan okuyacak kadar aptaldı.
Karanlığın hâkim olduğu saatlerde gidiş dönüş yapmak mümkün değil. Cesaret toplayıp ışığa göğüs germeliler.