Examples of using "Haberle" in a sentence and their turkish translations:
Sizi aldattığım için özür dilerim.
Keşke ona şunu söyleyebilseydim
Ona onu söylediğime pişmanım.
Onu yalnız bırakmalıydın.
- Ona gerçeği söylemeliydin.
- Ona gerçeği söylemeliydiniz.
Biz ona gerçeği söylemeliydik.
Belki ona söylemeliydim.
O buradayken ona bundan bahsetmeliydin.
Tom, Mary'ye çağrı bırakmalıydı.
Önce Tom'la konuşmalıydım.
Ona plandan bahsetmemeliydin.
Önce Tom'a sormalıydım.
Tavsiye için Tom'a sormalıydım.
O, onu ona yalan söylemekle suçladı.
O, onu gücendirdiği için özür diledi.
Seni incittiğim için üzgünüm.
Daha önce onu bir yerlerde gördüğümü hatırlıyorum.
Tom'un Mary'den yardım istemesi gerekirdi.
Onu davet etmeliydin fakat etmedin.
Tom, Mary'ye söylememeliydi.
Tom, Mary'den özür dilemeliydi.
Tom, Mary'ye söylemeliydi.
Harry, Sally'ye yalan söylediği için utanıyor.
Öğretmenime böyle bir şey söylediğime pişmanım.
Tom'a hayır demeliydim.
Tom Mary'ye doğruyu söylemeliydi.
Tom, Mary'yi John'a tanıştırdığından pişmanlık duyuyor.
Tom Mary'den yardım istediğini hatırlamadı.
Tom'dan şarkı söylemesini istememem gerekirdi.
Tom Mary'ye John'dan bahsetmemeliydi.
Onu parayı çalmakla suçlamamalıydım.
Tom Mary'ye sırlarını söylememeliydi.
Seni çok fazla rahatsız ettiğim için üzgünüm.
Tom bekar olmadığını hemen Mary'ye söylemeliydi.
Tom şimdiye kadar Mary'ye John hakkında söylemiş olmalı.
Tom Mary'nin söylediğine dikkat etmeliydi.
Senin için zor olmuş olmalı.
Tom John'un söylediğini Mary'ye söylememeliydi.
Tom Mary'ye bir elmas yüzük vermemeliydi.
Tom Mary'ye gerçeği söyleyebilirdi fakat söylememeyi tercih etti.
Yemek güzel ama biraz daha tuz ekleyebilirdin.
Tom Mary'yi parasını çalmakla suçladı fakat o inkar etti.
Ben onunla bir yerde tanıştığıma eminim, ama onun kim olduğunu hatırlamıyorum.
Öğretmen bana konuşmamı hazırlamak için daha çok zaman harcamam gerektiğini söyledi.
"Sorun ne?" diye sordu Ruh. "Hiçbir şey," dedi Scrooge. "Hiçbir şey. Dün gece kapımda noel şarkısı söyleyen bir çocuk vardı. Ona bir şey vermek istedim: Hepsi bu."