Examples of using "Haberlo" in a sentence and their turkish translations:
Onu yapabilirdin.
Öyle yapmalıydın.
Onu görmeliydiniz.
Onu yaptığını inkar etti.
Onu gördüğümü anımsıyorum.
Onu görmen gerekirdi.
Bilmeliydim bunu.
Daha iyi bilmeliydin.
Onu söylediğimi hatırlıyorum.
Onu öldürdüğümü itiraf ediyorum.
O bunu yapabilirdi!
Şunu da bilmeliydim ki
Bunu hiç görmemiş olmanızı dileyeceksiniz.
Onu yapmamalıydın.
Bunu yaptığını inkar ediyor.
Tom onu yaptığını reddetti.
Onu görmüş olmalı.
Onu yapmamalıydım.
Onu kaybetmiş olmalıyım.
- Böyle söylediğimi hatırlamıyorum.
- Öyle dediğimi anımsamıyorum.
Bunu daha önce gördüğümü hatırlıyorum.
Onu daha kısa sürede bitirmeliydim.
Onu asla almamalıydım.
Onu hayal etmiş olmalıyım.
O, onunla buluştuğunu inkar etti.
Tom onu yaptığını reddediyor.
- Keşke bunu dün yapsaydım.
- Keşke bunu dün yapsaymışım.
- Bunu keşke dün yapsaymışım.
- Sami bunu yaptığını kabul etti.
- Sami bunu yaptığını itiraf etti.
Onu asla yapmamalıydım.
Onu sır olarak tutmalıydın.
Birisi onu orada bırakmış olmalı.
Tom onu yapmamalıydı.
O, onu dün yapmış olmalı.
Ben onu daha iyi ifade edemezdim.
Tom onu yapmamalıydı.
Muhtemelen onu yapmamalıydım.
Onunla Paris'te tanıştığımızı hatırlıyorum.
Bunu söylememek daha iyi olurdu.
Böyle yapmaktan utanıyorum.
Bunu yalnız yapamazdım.
Onayım olmadan yapmaman gerekirdi.
Yardımın olmasaydı onu yapamazdım.
- Ona işinde yardım etmiş olman gerekirdi.
- Ona işinde yardım etmen gerekirdi.
- Ona işinde yardım etmeliydin.
Onu daha dikkatli dinlemeliydin.
Onu otobüste bırakmış olmalıyım.
Bunu yapmamam gerektiğini biliyorum.
Daha eksiksiz olmalıydım.
Ona yardım ettiğim için asla pişman olmadım.
Sanırım onu yapmamalıydın.
Onu gördüğümü hatırlıyorum.
Onu okulda öğrenmeliydin.
Onu yapmaktan asla pişman değildim.
Görünüşe göre onu yapmam gerekirdi.
Sınava çalışmdan girdim.
Bunu İngilizceyi iyi bilen biri yazmış olmalı.
Şimdiye kadar onu yaptığımı hatırlayamıyorum.
Daha önce onu bir yerde gördüğümü hatırlıyorum.
Onu sen olmadan yapamazdım. Teşekkür ederim.
Onunla hiç tanışmadığına emin misin?
Yardımın olmasaydı, onu yapamazdık.
Tom onu tek başına yapamazdı sanırım.
Tom bilmeliydi.
Sanırım onu daha dikkatli okumalıydım.
Onu yanlış yere koymuş olmalıyım.
Daha fazla zamanım olsaydı daha iyi yapabilirdim.
Biletimi bulamıyorum. Onu kaybetmiş olmalıyım.
İngilizce iyi bilen birisi bunu yazmalıydı.
Ailemle izlediğim için memnunum."
Biraz daha sabırla, başarabilirdin.
Çok daha erken söylemeliydin.
Tom onu aldattığı için asla Mary'yi affedemeyecek.
Onu unutmuş olmalıyım.
- Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.
- Seni sıkıntıya soktuğum için üzgünüm.
Tom Mary'nin yardımı olmadan onu yapamazdı.
devam ettiriliyor, onu hiç görmemiş olanlar bile ondan korkuyor.
Tom onu söylememeliydi.
Ben onu yaptığımı hatırlıyorum.
Paris'te onunla görüştüğümü hatırlıyorum.
- Bunu yapmamam gerektiğini biliyordum fakat yine de yaptım.
- Yapmamam gerektiğinin farkındaydım, ama yapmış bulundum.
Bu o zaman güzel bir fikir gibi görünüyordu ama keşke onu yapmasaydım.
Sahip olduğum her şeyi onu satın almak için harcadım, fakat yaptığıma asla pişman olmadım.
Altı yıl okulda İngilizce eğitimi almama rağmen, çok iyi İngilizce konuşmam.
Onu duymamışım gibi davranacağım.
Tom'un bu şeyleri neden söylediğini bilmiyorum ama bahse girerim şimdi söylememiş olmayı diliyordur.