Examples of using "Sincero" in a sentence and their turkish translations:
içtendi be
neşeli tavrı samimi davranışları
Sadece dürüst davranıyordum.
Tom samimiyetsizdir.
Onun samimi olduğunu sanmıyorum.
En azından dürüst ol.
Bana öyle geliyor ki o samimidir.
O sözlerinde samimidir.
Dürüst olmak gerekirse, biz seni yakalamak için geldik.
Biri kibirli davranmadan dürüst olabilir mi?
Biz samimi olmanın önemini vurgularız.
Dürüst olmak zorundasın.
Dürüst olmak gerekirse, ben de Japon öğrenmek istiyorum.
Dürüst olmak gerekirse, ben senin baban değilim.
Kadınlara en içten şükranlarımı sunuyorum.
Dürüst olduğunu düşündüğüm çocuk beni aldattı.
Seni sevdiğimi söylediğimde samimi davranıyorum.
O genellikle doğru sözlü ve içten ve bu sebeple onunla tanışanların güvenini kazanır.
Dürüst olmak zorundayım. Ben bir MRI taraması ilk yaptırdığım zaman biraz sinirliydim.
Doğrusunu söylemek gerekirse, onlarla gitmek istemiyorum.