Examples of using "Competir" in a sentence and their turkish translations:
Yarışmak istiyorum.
Asya ile rekabet edemeyiz.
Biz onunla yarışamayız.
Rekabet edebileceğimiz kimse yok
Üniversitedeyken öfkeyle rekabet ederdik.
Ben tanıtım için onunla rekabet etmek zorunda kaldım.
Benim için hayatın anlamı devamlı mücadele etmekti,
Tom artık Amazonla rekabet edemeyeceğini söylediği için kitabevini kapattı.
O elinden geleni yaptı ama kısa sürede böyle bir hızlı atlet ile rekabet edemeyeceğini gördü.