Examples of using "Acortar" in a sentence and their turkish translations:
Onu kısalttırmalıyım.
Mini etekler daha kısa olamaz gibi göründüğü zaman, onların yukarıdan kısaltılabileceklerini öğrendiler.
Öğrenci gereksiz ayrıntıları çıkararak raporunu kısaltmaya karar verdi.
Ağır zırhlı Hristiyan süvarileri mesafeyi kapatmak için ilerledi