Translation of "Acortar" in Turkish

0.002 sec.

Examples of using "Acortar" in a sentence and their turkish translations:

Me lo tienen que acortar.

Onu kısalttırmalıyım.

Cuando parecía que las minifalda no se podían acortar más, descubrieron que también se podían acortar por arriba.

Mini etekler daha kısa olamaz gibi göründüğü zaman, onların yukarıdan kısaltılabileceklerini öğrendiler.

El estudiante decidió acortar su reporte quitando detalles innecesarios.

Öğrenci gereksiz ayrıntıları çıkararak raporunu kısaltmaya karar verdi.

La caballería cristiana pesada se movió para acortar la distancia.

Ağır zırhlı Hristiyan süvarileri mesafeyi kapatmak için ilerledi