Translation of "Estudiante" in Turkish

- Soy estudiante.
- Soy un estudiante.

Ben öğrenciyim.

- Él es estudiante.
- Ella es una estudiante.
- Es un estudiante.
- Ella es estudiante.

- O bir öğrenci.
- O, bir öğrencidir.
- O, öğrencidir.

- Él es estudiante.
- Es un estudiante.

- O, bir öğrencidir.
- O, öğrencidir.

- ¿Cuál estudiante salió?
- ¿Qué estudiante salió?

Hangi öğrenci dışarı çıktı?

- ¿Tú eres un estudiante?
- ¿Eres estudiante?

- Sen bir öğrenci misin?
- Siz bir öğrenci misiniz?
- Öğrenci misin?

- Tú no eres un estudiante.
- Usted no es un estudiante.
- No eres estudiante.
- No sos estudiante.

Sen bir öğrenci değilsin.

Soy estudiante.

Ben bir öğrenciyim.

- Tom es un estudiante.
- Tom es estudiante.

Tom bir öğrencidir.

- ¿Eres un estudiante japonés?
- ¿Es un estudiante japonés?

- Sen bir Japon öğrenci misin?
- Siz bir Japon öğrenci misiniz?

Él es estudiante.

O, bir öğrencidir.

Yo era estudiante.

Ben bir öğrenciydim.

- Tom es un estudiante modelo.
- Tom es un estudiante excepcional.

Tom mükemmel bir öğrenci.

- Tom es buen estudiante ¿verdad?
- Tom es buen estudiante ¿no?

Tom iyi bir öğrenci, değil mi?

- Cada estudiante tiene una taquilla.
- Cada estudiante tiene un casillero.

Her öğrencinin kilitli bir dolabı var.

- Ese estudiante es muy activo.
- Esa estudiante es muy activa.

O öğrenci çok aktif.

- ¡Trae tu carnet de estudiante!
- ¡Tráete el carnet de estudiante!

Öğrenci kimliğini getir.

- Ese estudiante corre muy rápido, ¿no?
- ¿A que ese estudiante corre mucho?
- Ese estudiante corre rápido, ¿no?

Şu öğrenci hızlı koşar, değil mi?

Trabajador, colega, estudiante, profesor

Bir işçi veya meslektaş, öğretmen veya öğrencisiniz.

Eres un buen estudiante.

Sen iyi bir öğrencisin.

Un estudiante quiere verte.

Bir öğrenci sizi görmek istiyor.

Ella es una estudiante.

O bir öğrenci.

¿Eres un estudiante nuevo?

Yeni bir öğrenci misin?

Soy un estudiante inglés.

Ben bir İngilizce öğrencisiyim.

Es un estudiante prometedor.

O, geleceği parlak bir öğrenci.

Es estudiante de arte.

O bir sanat öğrencisi.

Soy un estudiante americano.

Ben Amerikalı bir öğrenciyim.

Tom es estudiante, ¿no?

Tom bir öğrenci, değil mi?

No soy un estudiante.

- Ben bir öğrenci değilim.
- Ben öğrenci değilim.
- Öğrenci değilim.

Parece ser un estudiante.

O bir öğrenci gibi görünüyor.

Emily es una estudiante.

Emily bir öğrencidir.

Tom todavía es estudiante.

Tom hâlâ bir öğrenci.

Soy un nuevo estudiante.

Ben yeni bir öğrenciyim.

Tom no es estudiante.

- Tom öğrenci değil.
- Tom bir öğrenci değil.

Era un buen estudiante.

Ben iyi bir öğrenciydim.

No es un estudiante.

O bir öğrenci değil.

Soy estudiante. ¿Y tú?

Ben bir öğrenciyim ve sen?

No es una estudiante.

O bir öğrenci değil.

Soy un estudiante japonés.

Ben bir Japon öğrencisiyim.

Es un estudiante inteligente.

O zeki bir öğrenci.

Tom es estudiante universitario.

Tom üniversitede bir öğrencidir.

Soy estudiante de secundaria.

Ben bir ortaokul öğrencisiyim.

¿Es un estudiante japonés?

Japon öğrenci misin?

- Ellos molestaron al estudiante nuevo.
- Ellas molestaron a la estudiante nueva.

Onlar yeni öğrenciyle alay ettiler.

- Yo era estudiante en esa época.
- Yo era un estudiante entonces.

O zamanlar ben öğrenciydim.

- Él es un estudiante de secundaria.
- Es un estudiante del secundario.

O, bir lise öğrencisidir.

- Le conocí cuando era estudiante.
- Lo conocí cuando yo era estudiante.

- Ben öğrenciyken onunla tanıştım.
- Onunla öğrenciyken tanıştım.

- El avance del estudiante es satisfactorio.
- El progreso del estudiante es satisfactorio.

Öğrencinin gelişmesi tatmin edici.

Le conocí cuando era estudiante.

Ben bir öğrenci iken onunla tanıştım.

Mary es una estudiante ingenua.

- Mary temiz kalpli bir öğrencidir.
- Mary saf bir öğrencidir.

Patty es una estudiante lista.

Patty akıllı bir öğrenci.

Él no es estudiante secundario.

O, bir lise öğrencisi değildir.

¿Es él un estudiante trabajador?

O, çalışkan bir öğrenci mi?

Soy profesor, no soy estudiante.

Ben bir öğretmenim, bir öğrenci değilim.

Soy un estudiante de instituto.

- Ben bir lise öğrencisiyim.
- Ben liseliyim.

Él es un buen estudiante.

O iyi bir öğrenci.

Él es un estudiante holgazán.

O tembel bir öğrenci.

Tengo un visado de estudiante.

Benim bir öğrenci vizem var.

Él es estudiante de medicina.

O bir tıp öğrencisidir.

Ella es una excelente estudiante.

O, mükemmel bir öğrencidir.

El estudiante vino de Londres.

Öğrenci Londra'dan geldi.

¿Eres estudiante o estás trabajando?

Öğrenci misin yoksa çalışıyor musun?

El estudiante levantó la mano.

Öğrenci elini kaldırdı.

La estudiante levantó la mano.

Öğrenci elini kaldırdı.

¿Hay descuento por ser estudiante?

Öğrenci indirimi var mı?

María es una estudiante prometedora.

- Mary umut verici bir öğrenci.
- Mary gelecek vaat eden bir öğrenci.

Ese estudiante está estudiando sociología.

O öğrenci sosyoloji öğrenimi görüyor.

Él es un joven estudiante.

O, genç bir öğrencidir.

Ella es una joven estudiante.

O, genç bir öğrencidir.

Ningún estudiante fue ahí ayer.

- Hiçbir öğrenci dün oraya gitmedi.
- Dün oraya hiçbir öğrenci gitmedi.

Tom es un estudiante brillante.

Tom parlak bir öğrencidir.

Es un estudiante muy aplicado.

O çok çalışkan.

Sí, yo también soy estudiante.

Evet, ben de bir öğrenciyim.

Ken es un estudiante diligente.

Ken hevesli bir öğrenci.

¿Eres un estudiante de instituto?

Sen bir lise öğrencisi misin?

¡Qué estudiante tan inteligente eres!

Ne kadar da akıllı bir öğrencisin sen!

John es un buen estudiante.

John iyi bir öğrenci.

El estudiante regresó de Londres.

- Öğrenci, Londra'dan geri geldi.
- Öğrenci, Londra'dan geri döndü.

Soy estudiante de la universidad.

Üniversite öğrencisiyim.

Tom era un mal estudiante.

Tom kötü bir öğrenci idi.

Tom es un estudiante nuevo.

Tom yeni bir öğrenci.