Examples of using "Arriba" in a sentence and their turkish translations:
Ellerini kaldır!
Yukarıya bakın.
Onu yukarıya götür.
Hemen yukarıda.
Üst katta konuşacağız.
Üst katta bekleyeceğim.
Yukarıda.
Ellerini kaldır!
Karşıya mı?
Tom yukarı katta.
Ellerini havaya kaldır!
Üst kata çık.
- Yukarı gidelim.
- Üst kata gidelim.
Orada ne yapıyorsun?
Onun yatak odası tam yukarıda.
-Sevgili Pepe! -Yolculuğun nasıldı? Nasılsın?
Yatak odaları üst kattadır.
Yukarıya bakma.
Çantaları yukarı taşı.
Tom sözlükte aradı.
O orada seni bekliyor.
Üst katta dört yatak odamız var.
O sırtüstü yatıyor muydu?
Mary üst katta bebekle birlikte.
Bizi dışarıdan ve yukarıdan bölmek
Tom sırtüstü uzandı.
O, tepeye doğru yavaşça sürdü.
Orada ne oluyor?
Onu baştan aşağı inceledi.
Kitap orada, yukarıda.
Onlar onu yukarıdan aşağıya muayene ediyorlar.
En üst çekmeceyi açtım.
Buraya gel.
Ve baştan başlıyorum: A kızları.
Yukarısı: Alışveriş poşetleri ve frappuccinolar.
Yukarıya sıkıca tutturdum.
Yukarıya sıkıca tutturdum.
Bir gece, sırtüstü yatarken
Bagajımı yukarı taşır mısın?
Onlar yukarıda ne yapıyor?
Kaldırıma kadar çekin.
Şapkanın üstü kirli idi.
Yukarıdan nehir görülebiliyordu.
Yukarıda verilen örneğe bak.
Tom üst katta yatak odasında.
Biraz daha yukarı lütfen.
Yukarıya baktığımızda sonsuz gibi görünebilir
O yatakta sırtüstü yatıyor.
Eller yukarı! Bu bir soygundur.
O beline kadar çıplaktı.
biri diğerinden ikikat yukarıda.
Benim üst kattaki komşularım çok gürültücüdür.
Tom belden yukarısı çıplak.
Muhtemelen o kırk yaşının üstünde.
O, kayaya tırmanıyor.
Kitabı üst rafa koy.
Bu zor bir savaş olacak
bazen yukarı ve dışarı bakarız,
Ama bu tepede onu koruyacak pek yetişkin yok.
Bu yukarıya tırmanmaktan çok daha tehlikeli olabiliyor
Kapıyı kapattı ve yukarı gitti.
Tom üst ranzada uyudu.
O sırtüstü uyuyor.
Dikkatlice sür! Yollar tehlikeli.
Benim odam üst katta.
ve üstte nispeten suyun sakin olduğu bölge.
Hadi en baştan başlayalım, para ve servetle ilgili hisleriniz.
Üst kattan Akagi dağının güzel bir manzarası var.
Yukarıdaki cümleleri etiketleyen etiketleri kaldıracağım.
Ben, 300 doların üzerindeki bir kamerayı maddi olarak karşılayamam.
Orada nasıl yataktan kalktın?
yukarıdan aşağıya bir model.
Bakın, orada bir ışık demeti de var, bakın!
Bu muhtemelen iyi olur, yukarıda hava hava çok ısınmaya başlamıştı.
Burnunun ucunu sürekli yukarıya doğru kaldırmazsa
Hayatımızın bir anında kaçımız "Erkek ol!" deme suçunu işlemedi ki?
Ve yalnız değillerdi... Galyalı savaşçılar onları tepeden izliyorlardı.
Somon nehre gider ve yumurtalarını kuma yumurtlar.
Ben bulutların üzerinde uçtum.
Parktaki herkes sıcak hava balonuna baktı.
Tamam, şuradan yolumuza bir bakalım. Enkaz şurada olmalı.
Oda tam bir karışıklıktı.
Affedersiniz; yukarıdaki makalede üç hata göstermeme izin verin.
Hannibal tepeden aşağı doğru hızlıca gelirken Kartacalı askerler de eş zamanlı olarak onları tepeden sürükledi.
-Bunlar yan yana iki ev mi? -Evet, iki tane. İki katlılar. Üst kat prefabrike.
burnunun ucunu sürekli yukarıya doğru kaldırma ise çakılması gerekmez mi?
Bay Hopkins öyle bir yüksek sesle konuştu ki onu üst kattan duyabiliyordum.
O, plajda sırtüstü yatıyordu.
ve yukarılara doğru mermerin rengindeki değişimin farkındaydım.
Isıya duyarlı kamera daha yükseklerde, karanlıkta saklanan bir başka avcıyı ortaya çıkarıyor.
Alaska kıyılarında somonlar, nehrin üst taraflarındaki yumurtlama alanlarına yönelmiş.
Her şey altüst.
"Schiller'in tüm eserlerinin bana ait baskısı nerede?" "Hemen oradaki rafın üzerinde."
Mini etekler daha kısa olamaz gibi göründüğü zaman, onların yukarıdan kısaltılabileceklerini öğrendiler.
Üst rafa ulaşamayacak kadar çok kısaydım, bu yüzden Tom'un kitabı benim için almasını istedim.
Deniz samuru, sırtüstü yüzerken istiridye yemeyi seviyor.