Examples of using "¿trepar" in a sentence and their turkish translations:
Bu halat tırmanmak için oldukça uzun.
Ne düşünüyorsunuz? Zincire mi tırmanalım?
Çocukken ağaçlara tırmanmayı severdim.
Kayalıklara mı tırmanayım, kıyıdan mı dolaşayım?
Bir maymun için ağaca tırmanmak kolay bir şeydir.
Ayılar ağaçlara tırmanabilir.
Geri tırmanmanın, o kadar da kolay olacağını sanmıyorum.
Ağaca tırmanabilir misin?
Çocukken ağaçlara tırmanmayı çok severdi.
Sonra paraşüt ipini tırmanış halatına bağlıyoruz.
Çocuklar ağaçlara tırmanmayı severler.
Ama bu denli yüksek bir ağaca tırmanmayı denemek çok tehlikeli olabilir.
Büyük bir metal kapı buldum, tırmanıp atlamaya çalıştım,
Fakat kısa bacaklarla uzun duvarlara tırmanılmaz. Yoğun sokaklardan da geçilmez.
Bir maymun için ağaca tırmanmak kolay bir şeydir.
Ya buna tırmanmaya çalışacağım ya da mağaranın ağzından kaya tırmanışı yapacağım.